Buldan: OHAL kaosu artırmaktan başka işe yaramaz

HDP İmralı Heyeti Üyesi Buldan, OHAL’in uzatılmasının var olan kaosu arttırmaktan başka bir şeye yaramayacağını söyledi. Buldan, “Görünen o ki, Türkiye yine karanlık günlere gebe olacak” dedi.

ANF'ye konuşan HDP İstanbul Milletvekili ve İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan, Türkiye'nin gidişatının iyi olmadığını söyleyerek, "Çivisi çıkmış bir ülkede yaşıyoruz” dedi.  Milli Güvenlik Kurulu'ndan (MGK) çıkan  OHAL'in uzatılması tavsiyesine de tepki gösteren Buldan, Türkiye zaten yıllardır OHAL ile yönetildiğini vurguladı. Buldan, darbe mekanizmasının OHAL ilan etmekle  değil, barış, demokrasi ve özgürlükler konusunda  adım atmakla  işlevsizleşeceğini belirtti. Hükümetin ise darbeleri işlevsizleştirmek gibi bir derdi olmadığına işaret eden  Buldan, AKP’nin OHAL şemsiyesi altında yaptığı siyasi darbelerle, kendi iktidarını pekiştirme derdinde olduğunu vurguladı. OHAL’in uzatılmasının var olan kaosu, hak ihlallerini ve mağduriyetleri arttırmaktan başka bir şeye yaramayacağının altını çizen Buldan, “Görünen  o ki, Türkiye  yine karanlık günlere gebe olacak” diye ekledi.

'HER YER BELEDİYE ALANI OLMALI!'

AKP’nin en büyük darbeyi halkın iradesine  vurduğunu dile getiren Buldan, 7 Haziran seçimlerinde çıkan sonuçları hazmedemeyen AKP'nin, HDP’nin en çok oy aldığı il ve ilçelerde  sokağa çıkma yasakları ilan ederek  savaş konseptini devreye koyduğunu hatırlattı.  Buldan,  şöyle devam etti: “AKP savaş konseptiyle birlikte Kürdistan'daki bir çok il ve ilçeyi kullanılmaz, yaşanamaz hale getirdi. Bu yetmiyormuş gibi  belediyelere kayyum atandı. Halkın iradesiyle seçilen belediye başkanları görevden alındı, tutuklandı,  belediyeler karakollara dönüştürüldü. Tüm bu baskılara rağmen  Kürt halkı kendi iradesine sahip çıktı ve çıkmaya devam edecek. Bugün Kürt halkının yapacağı tek şey, bu kayyumları tanımamaktır ve  belediyelerine sahip çıkmaktır. Kürdistan’da her mahalle, her sokak, her ev  belediye alanı olmalı."

'CHP BİAT EDİYOR'

Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK)  Anayasa Mahkemesine taşımaya hazırlanan CHP’nin yaptığı muhalefeti yeterli bulmadığını belirten Buldan, haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı CHP’nin gerektiği gibi ses çıkartmadığını  söyledi. Buldan, “AKP’nin yanında duran bir ana muhalefet var. O nedenle muhalefet yapan bir ana muhalefet yok ne yazık ki. AKP’ye boyun eğerek, biat ederek  Türkiye halklarının sorunları çözülemez. O açıdan ana muhalefet olarak CHP’nin yapması gereken çok şey var” dedi. Bugün Türkiye'de 'ağızını açan herkesin' hedef alındığını, barışı, demokrasiyi, laikliği savunmanın suç olarak görüldüğünü ifade eden Buldan,  insanların  can güvenliğin kalmadığı böylesi bir ortamda ciddi bir muhalefetin örülmesi gerektiğini söyledi. 

'MÜZAKERE BAŞLATILMALI'

Türkiye'deki en önemli gündemin barışın tesisi olması gerektiğine dikkati çeken Buldan, her şeyden önce Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesi gerektiğini kaydetti. Türkiye'de bu yönde bir adım atıldığı taktirde, bütün bu yaşanan kaosun biteceğini vurgulayan Buldan, tüm demokrasi güçlerinin, barış, demokrasi isteyen insanların, kadınların, gençlerin buna odaklanmasını istedi. Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’de hiçbir şeyin değişmeyeceğini kaydeden Buldan, şunları da dile getirdi:

“Barış, demokrasi talep eden tüm  kesimler  Kürt sorununun çözülmesi için katkı sunmalı. Sayın Öcalan ile başlatılan ve dondurulan barış sürecinin tekrar başlatılması gerek. Bu süreç  geçmişte olduğu gibi diyalog şeklinde değil, gerçekten müzakere şeklinde olmalıdır. Bunun için gerekli mekanizmalar kurulmalıdır ve hukuk çerçevesinde üçüncü bir gözün İmralı'ya giderek, Dolmabahçe Sarayı’nda okunan mutabakatın tekrar açılması gerek. Bu sürece parlamento da dahil olmalıdır. Eğer bu gerçekleşirse her şey çorap söküğü gibi çözüme kavuşacaktır. Sayın Öcalan bu konuda hazırdır. Bu fırsat  değerlendirilmelidir."

'KARŞILIKLI ÇATIŞMASIZLIK ÇAĞRISI YAPILABİLİR'

Kolombiya hükümeti ve FARC gerillaları arasında 52 yıl sonra imzalanan  barış anlaşmasını örnek veren HDP'li İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan, son olarak şu mesajları verdi:

"Kolombiya Türkiye açısından örnek olmalı. Kolombiya'da da yıllarca savaş, göçler, failli meçhuller yaşandı. Bu savaşta  250 bin insan hayatını kaybetti ama gelinen noktada artık savaşla kimsenin kimseyi yenemeyeceği ve barış sürecinin hakim kılınması gerektiği konusunda yapılan somut bir anlaşma var. Bu çok kıymetli. Özellikle kurşundan yapılan bir kalemle bu anlaşmanın imzalanması çok anlamlı. Türkiye de buna benzer bir süreç başlatabilir. Taraflar bellidir ve  karşılıklı çatışmasızlık çağrısı  yapılabilir. Bu konuda Kolombiya’dan  örnek alınmalıdır. Kolombiya'da tarafların yaptığı çağrılar, beyazlar içerisinde herkesin birbiriyle kucaklaşması, kaybedilen insanlar açısından yakınlarından özür dilenmesi, yıllardır beklediğimiz bir taleptir. Kaybettiğimiz insanlarımız var, yakınlarımız, çocuklarız var; onların anısına böyle bir süreç herkesi rahatlatacaktır. Türkiye’ye de barış gelmelidir."