Panele DTK Eş Başkanı Hatip Dicle, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, Bremen Üniversitesi Eğitim Görevlisi Barış Akademisyeni Dr. Olga Selin Hünler’in konuşmacı olarak katıldı.

Panel, Bremen “Hayır” platformu eş sözcüsü Bahar Erdoğan’ın bileşenlerin hazırladığı bildiriyi okuması ile başladı.

Ardından da panele geçildi. İlk konuşmayı Dr. Olga Selin Hünler yaptı. AKP’nin yıkımla hükmettiğini söyleyen Hünler, “Çünkü Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle bir anda başkanlık sistemi ortaya çıktı. AKP kampanyasında kendini yere atarak, bir taraftan korku, tehdit hayatın her alanında ‘hayır’ı yasaklayarak ‘evet’le her şeyin bir anda güllük, gülistanlık olacağını söyleyen ve dikte eden bir yapı ile karşı karşıyayız” dedi.

Hünler, OHAL koşullarında yapılacak bir referandumun anti demokratik olduğunu, Erdoğan’ın tarafsızlık ilkesini ve anayasa kurallarını çiğneyerek, ortaya “sürpriz yumurta” anayasasını çıkardığını dile getirdi.

Bu anayasanın Türkiye’yi nasıl bir sonuca götüreceğini kendi taraftarlarının dahi bilmediğini de sözlerine ekleyen Hünler, bu anayasa ile parlamentonun bir dekor olarak kalacağını da vurguladı.

Halkevleri Başkanı Oya Ersoy da anayasa değişikliğinin bir şahsa, tek kişiye yapmak istediği her şeyi yapma yetkisi verdiğini belirtti. Bu durumda o tek şahsın halk diliyle kaygısız, kuralsız, hiçbir denetlemeye tabi tutulmadan yapmak istediği biçimde bir yöntem ile ülkeyi yöneteceğini belirtti. Bunun pratiğini son beş yıldır canlı bir şekilde muhalifler olarak yaşadıklarını da dile getiren Ersoy, anayasa teklifine ilişkin içerik tartışmasının da hiçbir şekilde yürütülmediğini vurguladı.

DTK Eş Başkanı Hatip Dicle ise siyasal gelişmeleri, Ortadoğu’nun içinden geçtiği durumu göz önünde bulundurarak, karşı bir perspektiften bakmak gerektiğini belirtti.

1900’lü yılların başından bu yana Kürt, Çerkez, Ermeni, Arap ve Anadolu’da yaşayan halkların sorunlarının başında ulus devlet anlayışının verdiği acıları görmek gerektiğini söyleyen Dicle, “Bu ittihat ve terakkinin perspektifiydi. Bugünkü AKP iktidarı ittihat terakkinin politikasını yürütüyor” dedi.

Avrupa’nın geçmişte yaşadığı acılardan ders edinerek, Erdoğan’ın geliştirmek istediği sistemin tehlikesini gördüğünü de belirten Dicle şunları söyledi: “Bir nebze Erdoğan’ı uyarıyor, aynı uyarıları, yaptığımız görüşmelerde Sayın Öcalan da dile getiriyordu. Biz bunu o zaman hükümete iletmiştik, maalesef Erdoğan ve AKP Osmanlıcılık hayali ile bugünkü büyük kaosu getirdi. Şu anki durumda Erdoğan ve Hitler arasında tek fark, bıyık farkıdır. Türkiye’yi bekleyen büyük kaosu önlemek için ‘Hayır’ı daha fazla örgütleyerek 16 Nisan sonrasında yeni bir demokratik perspektif geliştirerek, ‘hayır’ diyen herkese saygı duyarak ortaklaşama gedilmelidir. Aksi taktirde ağır kaoslarla karşı karşıya kalabiliriz.”

Panelde cezaevlerinde açlık grevinde olan tutsakların kritik durumuna dikkat çekilerek, katılımcılara duyarlılık çağrısı da yapıldı.