Bilici: Tutsaklara 12 Eylül dönemini aşan işkenceler uygulanıyor

İHD Şube Başkanı Bilici, cezaevlerinde 12 Eylül dönemini aşan işkencelerin yaşandığını vurgulayarak temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığını kaydetti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi Başkanı Raci Bilici, cezaevlerindeki güncel tabloyu ANF'ye değerlendirdi.

Bilici, OHAL ilanı ile birlikte cezaevlerinde öteden beri var olan kötü muamele ve işkencenin arttığını belirtti.

"Öç alma mantığı ile hareket eden devlet, kendi yasalarına ve imzaladığı uluslar arası sözleşmelere uymayarak ülkeyi temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, demokratik teamüllerin işleyiş göstermediği bir sürece sürükledi" diyen Bilici, devamla şunları ifade etti:

"Haliyle bu hukuksuzluğun ilk yansıdığı ortam da cezaevleri oldu. Bu durumun en basit örneklerinden biri, 180 bin kişilik kapasiteye sahip cezaevlerinde şu anda 200 bine yakın tutuklunun bulunmasıdır. Öte yandan aile ile görüştürmeme, darp, kitap, gazete ve dergi vermeme, kötü muamele, sürgün, hücre cezası, tedaviye göndermeme vb. birçok ihlalin de olduğunu biliyoruz. Sadece 2016’nın ilk 9 ayında 191 kişi gözaltı ve cezaevinde işkence, onur kırıcı davranış ve kötü muameleye maruz kalmışken, 788 sevk ihlali, 48 sağlık hakkı ihlali, 11 aile görüşü engeli, 31 tecrit ve izolasyon, 55 disiplin cezası, 46 haberleşme hakkı ihlali, 6 soruşturma ve 22 diğer hak ihlalleri vakası yaşandı. Bunlar aile ve avukatlar aracılığıyla bize ulaşan bilgilerden derlediğimiz sonuçlar  ve asıl rakamın küçük bir kısmı."

GÖZALTINDAN SONRA KOĞUŞTA DA  İŞKENCEYE DEVAM EDİLİYOR

AKP Milletvekili ve Cezaevi İnceleme Komisyonu Başkanı Mehmet Metiner’in “Sözde insan hakları savunucuları” sözlerini hatırlatıp, hedef haline getirildiklerini söyleyen Bilici, "Bu kişi cezaevlerindeki FETÖ’cüler veya siyasi tutsaklara yönelik işkence iddialarının incelenmesini kabul etmediği gibi bizi hedef gösteriyor. Bu tavır dahi çok açık bir itiraftır" dedi.

Ülkenin en önemli sorunlarından birinin, cezaevlerindeki işkenceler olduğuna dikkati çeken Bilici, "12 Eylül dönemini aşan işkence türlerinin uygulandığı iddia ediliyor. Bizler insan hakları savunucuları olarak bu iddiaların bağımsız heyetler tarafından araştırılmasını istiyoruz. Varsa böyle bir durum ortaya çıkar, yoksa da devlet aklanır. Sadece gözaltı süresinde nezarethanede değil, gözaltı süresi bittikten sonra koğuşlarda da infaz koruma memurları tarafından onur kırıcı davranış, psikolojik ve fiziksel şiddet ile işkenceye maruz kalınıyor" şeklinde konuştu.

İNCELEME YAPILMASI ENGELLENİYOR

Sadece cezaevlerinde değil, dışarıda da insanların huzursuz ve kaygılı geçirdiği bir sürecin söz konusu olduğunu vurgulayan, İHD Şube Başkanı Raci Bilici, şunları da dile getirdi:

"Gerek fiziki, gerek psikolojik ve gerekse de başka yöntemler kullanılıyor; insanların sürekli kaygı içerisinde olduğu, sosyal, ekonomik, siyasal ve hayati hiçbir güvencesinin olmadığı bir durum söz konusu. Bu doğrultuda hükümete çağrımız; bu hukuksuz ve güvensiz ortamın son bulması için insan hakları savunucuları ile iş birliği yapmasıdır. Bizler uluslararası insan hakları kurumlarının bir üyesi olarak, başta işkence ve kötü muamele olmak üzere cezaevlerinin durumundan tutun da basın üzerindeki baskılara, oradan ifade özgürlüğünün önündeki engellere ve kamu emekçilerine dönük açığa alınmalarına varan birçok konuya kadar, Türkiye’ye girip duruma ilişkin inceleme yapmak isteyenlerin engellendiğini biliyoruz."