Baydemir: Türkiye halkları büyük tehlikelerle karşı karşıya

Baydemir, Erdoğan'ın "Eğer tek başına iktidar olamazsak B ve C planlarımız var" sözlerini hatırlatarak, bu planın seçim sonrasında hayata geçirildiğini ve Türkiye halklarını büyük tehlikelerle karşı karşıya bıraktığı uyarısı yaptı.

Olağanüstü gündem ile toplanan Meclis’te konuşan HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir, Erdoğan'ın "Eğer tek başına iktidar olamazsak B ve C planlarımız var" sözlerini hatırlatarak, bu planın seçim sonrasında hayata geçirildiğini ve Türkiye halklarını büyük tehlikelerle karşı karşıya bıraktığı uyarısı yaptı. Savaş girişimine karşı Meclisin devreye girmesi ve Öcalan'la görüşmelerin başlaması çağrısı yapan Baydemir, "Eğer bugün bu meclis evet derse bu savaş 48 saat içinde durur. Neden 8 Haziran sabahından itibaren İmralı Heyetinin gitmesine izin vermiyorsunuz" diye sordu. 

Olağanüstü gündemle toplanan Meclis'te HDP Grubu adına HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir konuştu. Mevcut Meclis’in temsiliyet oranı en yüksek meclis olduğunu belirten Baydemir, "Türkiye 7 Haziran'da yepyeni bir güne uyandı. Ama halkın siyasetçilere emrettiği barışın, uzlaşın, 80 yıllık inkar politikalarını barışla taçlandırın mesajı ya alınmadı ya da eski politikalarda halen ısrar ediliyor" dedi. 

Suruç katliamına dikkat çeken Baydemir, Kobanê'ye yaraları sarmak için Türkiye'nin dört bir tarafından yola çıkan gençlerin DAİŞ barbarlarının saldırısıyla katliama uğradığını söyledi. Toplumdaki barış taleplerinin siyasetçilerin ortak bir talebi haline gelmediğini belirten Baydemir, gün geçtikçe derinleşen savaş politikalarına dikkat çekerek şöyle konuştu: "Bu toplantıda hep beraber bu talebe (barış talebi) katkı sunalım. Türkiye'nin dört bir tarafında yakılmış ateşin yaktığı her yüreğin acısını yüreğimizde his ediyoruz. HDP olarak bugün bu toplantıya dahiliyetimiz bugünden sonraki bütün duruşumuz, bir daha asla bu ülke coğrafyasında tek bir insanımızın hayatını kaybetmemesinin çabası olacaktır. Bir kez daha hepinizin vicdanına çağrıda bulunmak istiyorum. Sadece yaptıklarımızdan değil, yapmaktan imtina ettiklerimizden de mesulüz ve bir gün hesaba çekileceğiz. Eğer bir tek genciğimizin hayatını kaybetmesini istemiyorsak bunun iradesi buradadır. Gelin her birimiz bulunduğumuz zeminde insani ve ahlaki sorumluluğumuz gereği olarak bu çatışma ve savaş pratiğine, darbe pratiğine dur diyelim" 

‘ÇATIŞMASIZLIK ORTAMININ DEĞERİ ANLAŞILMALI’

2013 yılından bu yana devam eden çatışmasızlık ortamının değerinin anlaşılması gerektiğini söyleyen Baydemir, yapılması gereken tek şeyin acilen "toprağa tek bir insanın düşmemesi için" ortam hazırlanması gerektiğini ifade etti.

Şiddetin neden tekrar başladığının masaya yatırılmasını isteyen Baydemir, Türkiye'deki en önemli tarihi adımın Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısı ile ilan edilen Newroz deklarasyonu olduğunu belirterek, ardından Diyadin ile birlikte devreye sokulan sarmala dikkat çekti. AKP hükümetinin yöneldiği savaş politikalarının kaynağına da işaret eden Baydemir değerlendirmesini şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin batı yakasına asker ve polis cenazelerinin gitmemesi, doğu yakasına da gerilla ve korucu cenazelerinin gitmemesinden kaynaklı yurttaşlar sorgulamaya gitti ve iktidar kan kaybetti. Hükümet bir kez daha 1993'lerin 2000'li yılların devlet refleksine geri döndü. Bu refleks şiddetin geri gelmesine, batıya asker cenazelerinin getirilmesi doğusuna da gerilla cenazelerinin gönderilmesi üzerinden HDP'yi baraj altında bırakmayı hedefledi." 

‘ERDOĞAN B VE C PLANLARINI HAYATA GEÇİRDİ’

Baydemir, Erdoğan'ın seçim öncesinde, "Eğer tek başına iktidar olamazsak B ve C planlarımız var" sözlerini hatırlatarak, "Bu plan seçim sonrasında hayata geçirildi. İktidar olma uğruna Türkiye'nin dört bir tarafına cenazelerin gönderilmesi tehlikesiyle karşı karşıyayız" uyarısı yaptı. Barıştan başka bir seçenek olmadığının altını çizen Baydemir, "Partimize yöneltilen saldırılar, Diyarbakır katliam girişimleri etkin soruşturulmuş ve üzerine gidilmiş olsaydı, Suruç'taki katliamı yaşamayacaktı. Bir darbe mekaniği ile karşı karşıyayız" dedi. 

"Benim ve grubumuzun amacı reste savaş resti çekmek, ateşe benzin dökmek değildir. Tam tersine barışa su vermektir" diyen Baydemir, çözüm ve müzakere sürecinin yok sayılmasının Erdoğan'ın bu konudaki söylemlerinin ve Rojava statüsüne Türkiye'nin karşı çıkmasının bu yaşananları beraberinde getirdiğini söyledi. Baydemir, Suruç’ta katledilen gençlerin yaşam hakkı nasıl kutsalsa Suruç’ta öldürülen polislerin de yaşam hakkının kutsal olduğunu kaydetti.

Her bir cinayetin bir arka plana sahip olduğunu belirten Baydemir, "Bahsettiğim B planı 8 Haziran sabahından devreye konularak ülke savaş sathı mahaline sokuluyor. Siyaset ve seçim uğruna fidanlar canlar toprağa sokuluyor. "Rabim şahittir ki, benim ve arkadaşlarımın vekilliği bir polisin, bir sivilin bir gerillanın yaşamına bin kez kurban olsun" diyen Baydemir, şiddetin çözüm olmadığını söyledi. 

Müzakere masası kurulana kadar binlerce kez fedakarlık örnekleri gösterildiğini belirten Baydemir, "Gelin bu fedakarlığa bir kez daha sahip çıkalım. Sayın Cumhurbaşkanı ve Davutoğlu'nun yaptığı açıklama barışa suikast girişimidir. Birlikte yaşama arzumuza suikast girişimidir" diyerek, "Gelin savaş ve şiddet kimden gelirse gelsin, hep birlikte sizin savaş yapmanıza izin vermeyeceğiz diyelim. Barış iradesi içinde buluşalım" çağrısı yaptı. 

Bu girişimlerin önü alınmadığı sürece herkesin yaşanan ölümlerden sorumlu olacağının altını çizen Baydemir, "Gelin bu kardeşlik elini yok saymayalım, görmezden gelmeyelim. Eğer bugün bu meclis evet derse vallahi billahi tillahi bu savaş 48 saat içinde durur. Hiçbir insanımızın hayatını kaybetmeyeceği bir ortamı yaratırız biz. Neden 8 Haziran sabahından itibaren İmralı Heyetinin gitmesine izin vermiyorsunuz. Neden bir kez daha Türkiye'nin bu vicdansızlıktan çıkmasının önüne bariyer oluşturuyorsunuz" diye sordu. 

Baydemir çağrısını şöyle sürdürdü: "Gelin kardeşlerim, gelin Ağrı, meclis araştırması kuralım. 2013 ruhuna geri dönüş için İmralı'ya uygulanan tecridi kaldıralım. Bütün Türkiye halkı bilsin ki 78 milyonun barış, eşitlik içinde yaşamaması, zalimin zulmüne ve savaşa teslim olmayacağız. Asla ve katta sizin tehditlerinize de savaşa da teslim olmayacağız." 

Baydemir'in sözlerinin AKP'liler tarafından kesilmesi üzerine Meclis Başkanvekili CHP'li Şafak Pavey, "Bu ülke sizin egonuzdan çok daha değerlidir. Bir birimize tahammül edelim" diye uyardı.