'Başkanlık rejimine karşı radikal demokrasi öneriyoruz'

HDK Eşbaşkanı Gülistan Kılıç Koçyiğit, AKP/Saray iktidarının başkanlık rejimine karşı toplumun bir özne olduğu radikal demokrasiyi savunduklarını belirtti.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşbaşkanı Gülistan Kılıç Koçyiğit, AKP/Saray iktidarının başkanlık rejimine karşı toplumun bir özne olduğu radikal demokrasiyi savunduklarını belirtti, başkanlık referandumunda ev ev gezerek, başkanlık sisteminin olumsuz sonuçlarını halklara anlatacaklarını belirtti ve ekledi: "Ülkeyi baş aşağıya götürecek, yeni bir diktatoryal rejimin kapısını aralayacak ve ülkenin mevcut kazanımlarını bile baltalayacak bir sürece evriltecek bir hamleye asla izin vermeyeceğiz."

ANF'nin hükümetin yeniden gündeme getirdiği başkanlık sistemine ilişkin sorularına yanıt veren Koçyiğit, hükümetin uzunca bir süredir ülkede rejimi değiştirme arzusunda olduğunu, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmadan önce de bu düşünceye sahip olduğunu belirtti, "Şu anda da ülkede fiili bir başkanlık rejimi var" dedi.

Hükümetin 7 Haziran sonrasında yaptıklarını "halkın iradesine bir darbe" olarak değerlendiren Koçyiğit, halkın seçtiği parlamento iradesinin Cumhurbaşkanı tarafından tanınmadığını, 1 Kasım'da baskın seçimlerin gerçekleştirildiğini söyledi. "1 Kasım'a giderken de bu ülkede bir şiddet ve kaotik iklim yaratılarak halkın tercihleri değiştirilmek istendi. 'Ya huzur, ya kaos' tercihi aralığına sıkıştırılarak, tercihleri baskılandı" dedi.

'DAVUTOĞLU'NUN GÖREVDEN ALINMASI DA SİVİL DARBEYDİ'

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun tasfiye edildiği süreci hatırlatan Koçyiğit, şunları söyledi: "AKP'nin, Saray'ın en küçük aykırı sese bile tahammülü yok. Bu nedenle Davutoğlu'nun görevden alınarak yerine Binali'nin atanması da aslında ikinci bir sivil darbe olarak okunabilir. Seçilmiş bir hükümet başkanı, bir başbakan, Cumhurbaşkanı tarafından görevinden alınmış oldu. Bütün bunlar bize mevcut durumun zaten başkanlık sistemi olduğunu gösteriyor. Ancak bu mevcut durumu yasal ve anayasal biri kılıfa büründürmek ve kalıcı hale getirmek noktasında hükümet adım atmak istiyor. Şu anda yürüttükleri şeyin bir yasal hukuku yok. Halkın muhalefetinin yükselmesi durumunda bugün için yaptıklarını yapamayacaklarını bildikleri için, bu sisteme bir yasal ve anayasal bir kılıf bulmak istiyor. Kendilerini gelecekte de güvence altına almak istiyorlar. Çünkü yaptıklarının hukuka, yasaya, anayasaya sığmadığını biliyorlar."

'HALKIN DEMOKRASİ TERCİHİNİ KULLANMAK İSTİYORLAR'

Halkın 15 Temmuz darbe girişimi karşısında aldığı demokratik tutumu iktidarın kendini demokrat göstererek kullanmak istediği uyarısında bulunan Koçyiğit, "Ancak bugün demokrasi kavramının içi boşaltılmış, demokrasi toplumun aleyhine geriletilmiş durumda. Hukuk askıdadır. Devlet, iktidar, sermaye kolkola toplumun bütün kazanılmış haklarını; toplumsal değerleri yok etmek üzere işbirliği yapmış durumdadır" dedi.

Fiili başkanlık sürecinin yasalarla güvence altına alındığı ve anayasal bir güvenceye kavuşturulduğu bir Türkiye'nin bugünkünden çok daha kötü olacağını söyleyen HDK Eşsöçcüsü Koçyiğit, "2002'den bu yana 14 yıllık süre boyunca Saray'ın ve AKP'nin halklar lehine hiçbir olumlu projesinin olduğunu görmedik. Bütün yaptıkları ve yapmaya çalıştıkları kendi iktidarlarını genişletmek ve kalıcı hale getirmek oldu" diye konuştu. 

Anayasa'nın askıda olduğunu, parlamentonun devre dışı bırakıldığını ve OHAL'in devam ettiğini belirten Koçyiğit, "Başkanlık sisteminin olduğu bir Türkiye daha bir Türkiye olmayacaktır. Saddam'ın Irak'ından, Esad'ın Suriye'sinden daha iyi olmayacaktır. Aksine kazanılmış birçok ortak değerden gerilediğimiz, birçok demokratik değerden ödün verdiğimiz, birçok kazanılmış mevziinin kaybedildiği Türkiye'ye adım atmış olacağız" dedi. 

'TOPLUM KENDİNİ ÖZNE OLARAK HİSSETMELİ'

HDK olarak başkanlık sistemine karşı radikal demokrasiyi esas alan biri yönetim şeklini önerdiklerini hatırlatan Koçyiğit, şunları söyledi: "Başkanlık gibi yönetimin tek bir merkezde hatta tek bir kişide toplandığı bir sistemden ziyade, radikal demokrasiyi esas alan bir yönetim şeklini benimsiyoruz. Bunun için de meclis tarzı yatay örgütlenmeyi tercih ediyoruz. Demokratik özerk sistemi benimsiyoruz, bunun için yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, insanların yaşam alanlarında özgür olarak örgütlenmeleri, kendilerini ilgilendiren kararları kendilerinin alacakları mekanizmaları; sokak meclisleri, sokak komünleri, mahalle, kent meclislerinin kurulmasını tercih ediyoruz. İnsanların kendilerini özne olarak hissettikleri bir mekanizma öneriyoruz."

Başkanlık sisteminin radikal demokrasinin karşısına konulacak en tezat sistem olduğunun altını çizen Koçyiğit, "Diktatöryol, bir kişiye dayalı bir sistemdir. Asla destek vermeyiz" dedi.

'EV EV, SOKAK SOKAK KAMPANYA YÜRÜTECEĞİZ'

AKP/Saray'ın başkanlık planına karşı çıkacaklarının altını çizen HDK Eş Genel Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit şunları söyledi: "Referandumda hükümetin ve Saray'ın yürüteceği kampanyaya karşı kampanya yürüteceğiz. Mücadele gerekçemiz olan radikal demokrasi, toplumun bir güç olarak özne olması meselesi bizim asla vazgeçemeyeceğimiz, geri adım atmayacağımız temel doğrumuzdur. Ülkeyi baş aşağıya götürecek, yeni bir diktatoryal rejimin kapısını aralayacak ve ülkenin mevcut kazanımlarını bile baltalayacak bir sürece evriltecek bir hamleye asla izin vermeyeceğiz. Çok ciddi bir mücadele yürüteceğiz, ev ev, sokak sokak, mahalle mahalle başkanlığın bu ülkeye neler getireceğini halklarımıza anlatacağız. Demokrasinin içini boşaltanlara demokrasinin nasıl olduğuna dair bir ders vermemiz gerektiğini düşünüyoruz. Demokrasinin sokakta mücadele ile kazanılacak bir şey olduğunu göstermemiz gerekiyor."