GÖRÜNTÜLÜ

Barış Anneleri: Erdoğan kana doymuyor!

Barış Anneleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle Meclis'in önüne giderek savaşın durması için sesini yükseltecek.

Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın savaşta ısrar ettiğini ve çocukların katledildiğini söyleyen anneler, Kürtlerin kendilerine dayatılan onursuz bir yaşamı kabul etmeyeceği mesajını verdi.

3 yıldır devam eden çatışmasızlık ortamını bitiren AKP hükümetini uyarmak için Barış Anneleri Ankara’da Meclis önünde bir araya geliyor. Kürt, Türk, asker ve gerilla annelerinden oluşan yüzlerce anne, beyaz tülbentleriyle 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde bir araya gelecek.

ANF’ye konuşan Barış Anneleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde savaşa karşı tüm annelere alanlara çıkma çağrısı yaptı.

ERDOĞAN'A: HANGİ DİKTATÖR RAHAT ÖLMÜŞ?!

Nefiya Çelik: "Artık barıştan yana olan tüm anneler el ele tutuşsun, kanı dökülen çocuklarımızın şehadetine Emine ve Recep Tayyip Erdoğan artık övünemesinler. Biz hiçbir insanın kanının dökülmesinden hoşnut olmayız ama Emine-Recep Tayyip Erdoğan’ın çocuklarının ölümüne üzülmeyeceğimizi bilsinler. Bizim çocuklarımız sokaklarda ölürken yaşadığımızın acının büyüklüğünü görsünler. Gencecik çocukların kanını döken Erdoğan’a Allah bunu yanında bırakmaz. Sen milletin evine ateş düşürüyorsun, tek nedeni de kaldığın o bina! O Saray için dünyayı mı yakacaksın? Gönlü rahat o Saray'da umarım oturma şansın olmayacak, Saddam’ın başına gelenler de başına gelecek. O Saray’ın temel taşlarında çocuklarımızın kanı var. Saray harcını çocuklarımızın kanıyla yoğurdun. Erdoğan bir tarihe baksın hangi diktatör rahat yüzle ölmüş? Sen rahat ölmeyeceksin ey Erdoğan, sen iki metre kefenle gideceksin ve biz yüreği yanmış anneler mezarına basacağız. Kürtleri öldürmekle bitireceğini sanıyorsan yanılıyorsun! Sen günde 100 Kürt genci öldürsen 200 tane daha çıkacak karşına, sen onları da bitirsen biz anne ve babaları karşında dimdik duracağız. Kürtler artık vatanından vazgeçmeyecek."

'ÇOCUKLARI SOKAK ORTASINDA İNFAZ EDİYORLAR'

Halime Avcı: "Kürt halkının çocuklarını sokak ortasında infaz eden bu zihniyeti kınıyorum; aslında tekrardan savaş tamtamları ile saldıran Saray’daki 7 Haziran seçiminin intikamını alıyor. Artık birileri buna ‘sen başkan olmayacaksın’ diyebilmeli! Erdoğan başkanlık sisteminin yükünü bu ülkede kaldıramaz. Bu halk onun başkan olmasına müsaade etmez. Diğer yandan savaşa sürüklediği asker ve polislerin kanı üzerinde böbürleniyor. Neden? Çünkü asker ve polisler onun çocukları değildir. Silopi’de sivilleri bir evde katlettiler. O sivil gençlerin kanı tavana kadar sıçramıştı. Bu dökülen kan üzerinde politika yapan Emine Erdoğan’ın çocukları olsaydı şimdi böyle ahkam keser miydi?"

'KAN DÖKME EMRİNİ ERDOĞAN VERDİ'

Gülistan Kına: "Batman Barış Anneleri olarak Ankara’daki Meclis'in önüne gideceğiz. Biz Barış Anneleri olarak; bu ülkede yaşayan tüm annelere çağrımız, dini, dili, ırkı ne olursa olsun yarın Meclis önünde bir araya gelelim ve 'döktüğünüz kan artık akmasın' diyelim. Erdoğan Amerika’da çocuklarını okutuyor o da yetmiyor her birinin etrafında 50 güvenlik bulunuyor, bu yoksul halkın çocukları için de ekmek almaya giderken öldürme emrini veriyor. Sokak ortasında bu halkın çocuklarını infaz ediyor, artık bu adamın gözü kana doymuyor. Artık yeter! Asker ve polis kanı üzerinde artık siyaset yapmasına izin verilmemelidir. Erdoğan Saray’ını sağlama almak için ne kadar kan dökülmesi gerekiyorsa işte onun emrini verdi. Emine Erdoğan anne duygusunu taşımıyor zaten. Kendisi Erdoğan’ı durdurması için baskı uygulaması gerekirken kendisi de annelik duygusundan yoksun, yaşanan ölümlere kılıf uyduruyor."

'KÜRTLER ONURSUZ YAŞAMI KABUL ETMEYECEK'

Nuray Seçkin: "30 yıldır barış çağrısı yapmamıza rağmen bu faşist sistem Kürt ve Türk gençlerini karşı karşıya getiriyor. 3 yıl önce Önderliğimizin çağrısı üzerine bu savaş bir nebze de olsa dinmişti. Kürdistan’da yine sivil insanları katletmiş olsalar da batıya cenazeler artık gitmiyordu. Ama 7 Haziran’da 80 milletvekili çıkartılınca Erdoğan için bu bir ölüm sıtması oldu. Barışın kalıcılaştırmasını hazmedemeyen Erdoğan tank ve topları ile çocuklarımızın üzerine yürüdü. Şu ana kadar bu devlet tek bir adım atmış değildir. Biz insan değil miyiz? Bizim de yaşam hakkımız yok mu? Biz çocuklarımızı Erdoğan devleti katletsin diye mi dünyaya getirdik? Bakınız Abdullah Gül görkemli düğününü yaparken biz çocuklarımızın cenazelerini gömüyorduk. Erdoğan diyor ki; ‘ben Kürtlerin üzerine beton döküp mücadelelerini gömeceğim!' Allah şahittir; Erdoğan o günü göremeyecek! Kürtleri öldürdükleri sürece karşısında daha yürekli bir Kürt gücünü gerecektir. Artık Kürtler onursuz bir yaşamı kabul etmeyecektir."