ANALİZ

Bab'dan sonra: Gruplar arası çatışmalar ve Kürt gençlerinin kaçırılması

Türk ordusu ise Bab’ı da işgal ettikten sonra Ankara, Antep ve Kilis’te eğitime aldığı sözde polisleri mezun etti. Mezun ettiği sözde polisler içinden Cerablus mahkeme başkanı ve yardımcılarını da atadı.

DAİŞ anlaşarak Bab’ı Türk ordusu ve bağlı çetelerine bıraktı. Türk ordusu ve bağlı çeteleri Bab’ı işgal ettikten sonra Suriye Baas Rejimi de Bab çevresinde harekete geçmişti. Rejim başlattığı hareketini hızlandırdı. Şu ana kadar Bab çevresinde 16 köy ve bir süreden beri 3 kilometre uzağında durduğu Tedef nahiyesini de aldı. Bundan sonra ne olacağı ise önümüzdeki günlerde biraz daha açığa çıkacak. 

Türk ordusu ise Bab’ı da işgal ettikten sonra Ankara, Antep ve Kilis’te eğitime aldığı sözde polisleri mezun etti. Mezun ettiği sözde polisler içinden Cerablus mahkeme başkanı ve yardımcılarını da atadı. Öte yandan Ezaz ve önceki gün bombalı iki araba ile saldırılarla karşı karşıya kaldıkları Süsyan köyündeki grupları birbirlerine karşı savaş açtılar. Öte yandan Türkiye’nin eğittiği sözde polisler alandaki ordu güçlerine komutanlık yapanlarla birlikte Kürt köylerini basarak gençleri toplamaya başladı. 

REJİMİN İLERLEMESİ

DAİŞ Bab’ı bir anlaşma ile Türk ordusu ve çetelerine bıraktıktan sonra harekete geçen Suriye Baas rejimi ordusu, geride kalan dört günlük süre içinde de ilerledi. Bab’ın güneydoğusu yönünde ilerleyişini sürdüren rejim güçleri şu ana kadar 16 köy ile Bab-Rakka, Bab-Halep yol güzergahı üzerinde olan Tedef nahiyesini ele geçirdi. Baas rejiminin bu ilerleyişiyle Türk ordusu ve bağlı çetelerinin Rakka ve Halep yolu kesilmiş oldu. Böylelikle bir anlamda Suriye Baas rejimi Türk ordusunun daha da ilerleyerek yayılmasının önünü aldı. Bundan sonra ne olacağı konusunda ise şimdiden bir şey kestirmek zor. Ancak öyle görünüyor ki Türk ordusu ilerlemek isterse rejim güçleri ile karşı karşıya gelecek. Ayrıca bütün bunlar önümüzdeki günlerde Türkiye’ye bağlı Bab’da bulunan gruplarına yönelik bir hareketin başlatılmasına işaret ediyor. 

REJİM VE SÖZDE ÖSO GRUPLARI ARASINDA ÇATIŞMALAR

Türk ordusu ve bağlı çetelerinin Bab’ı işgal etmesinden sonra doğuya doğru ilerleyenin rejim ordusu ile Türkiye’ye bağlı çeteler olduğu söyleniyor ancak gerçekte Türk ordusu komutasında olan gruplar karşı karşıya geldi. Dün Türk ordusuna bağlı Semerkant grubu rejim güçlerinin önceki gün ele geçirdiği Tedef kasabasına saldırdı. ÖSO kaynaklarının verdiği bilgiye göre, 20 rejim askeri ölmüş, 4'ü de bu gruplar tarafından esir alınmış.

Saldıran grup Semerkant adlı gruptur. Bu grup Türkiye tarafından kurulmuş, askeri üniformasına kadar Türkiye tarafından karşılanmış bir gruptur. Aynı grup, Türk ordusu ve çeteleri Bab’ın eski Halep yoluna doğru işgalini geliştirirken Ebu Zendiyan köyünde de rejim güçlerine saldırmıştı. Çıkan çatışmada rejim askerlerinden bazıları ölmüştü. Hatta rejim güçlerinden bir tank ele geçirilmiş, Suriye bayrağı ayaklar altına alınmıştı.

Tedef’e saldırı, rejim ile şu an Bab’ı işgalinde tutan Türk ordusu ve bağlı çeteleri arasında beklenen çatışmaların ateşini de fitillemiş oldu. Aslında bu saldırı bir anlamda rejimin bundan sonra Bab’daki ÖSO gruplarına saldırılarda bulunmasının önünü de açmış oldu.  Bundan sonra rejim güçleri ile Bab’daki ÖSO grupları ile Türk ordusu arasında çatışmalar kaçınılmaz oldu. Bu durumda görev yine Türk ordusu ve bağlı çetelerinin Bab’a kadar işgalini derinleştirmesine onay veren Rusya’ya düşüyor. Rusya Türk ordusu ve bağlı çetelerine Bab’a kadar inmesine onay vermişti. Hatta Ebu Zendiyan köyünde rejim güçleri ile Semerkant arasında çatışmalar yaşandığında Türkiye’ye "belirlediğimiz sınıra ulaşıldı" şeklinde uyarılarda da bulunmuştu. Bundan sonra nasıl bir tavır alacağı ise daha şimdiden merak konusu.  

EZAZ VE SÜSYAN'DAKİ GRUPLAR ARASINDA ÇATIŞMALAR

Türk ordusu ve bağlı çeteleri Bab’ı işgal ettikten sonra Ezaz, Rai ve Süsyan hattında işgalini derinleştirmek için çalışmalarına hız verdi. Türkiye işgal rejimi Ezaz'dan grupları çıkarmak için yaklaşık on beş gün önce tüm grupların Ezaz'ı terk etmesi için on beş günlük süre vermişti. Bu süre dolmak üzere. Süre daha dolmadan gruplar birbirine girdi. Marea grupları Tel Rıfat, Tel Rıfat grupları Kaftan Cebel grupları, Kaftan Cebel grupları, Ezaz grupları ile Ehrar Şam ve Sultan Murad grupları arasında çatışmalar başladı. Bu çatışmaların iki nedeni var: Birincisi, Sultan Murad ile Ehrar Şam grubunu hepsine egemen kılmak içindir. İkincisi Türkiye tarafından kışkırtılarak çıkarılan bu çatışmalar gerekçe yapılarak gruplar Ezaz'dan çıkarılmaya çalışılacak. Türkiye Ezaz'dan çıkardığı bu grupların yerine ise bir süreden beri Ankara, Antep ve Kilis’te eğitimde olan ve geçtiğimiz gün eğitimleri biten sözde Suriye Polisini yerleştirecek. Aynı çatışmalar önceki gün Süsyan köyünde de Sultan Murad ile Ehrar Şam arasında başladı. Bu çatışmaların nedeni ise önceki gün iki bombalı araçla DAİŞ tarafından yapılan saldırıdan birbirini sorumlu tutma, bununla egemen olma çatışması olduğu yönünde bilgiler var. 

KÜRT GENÇLERİ KAÇIRILIYOR

Türk ordusu ve bağlı çeteleri, Bab işgali ile birlikte daha önce Bab, Şehba çevresinde gönüllü ve maaşlı çalışmaları için çağrıda bulundukları Kürt gençlerine yönelik de yeni yöntemler devreye koydu. Yeni yöntem; köylere girerek köyde ne kadar genç varsa toplayıp zorla götürmek! Şu ana kadar sadece Şava köyünden 30’a yakın genç Türk ordusu ve bağlı çeteleri tarafından zorla götürülmüş durumda. Zorla götürülen bu gençlerin Sultan Murad, Ehrar Şam içinde maaşlı savaşçı yapılması planı var. Bu gruplar içinde yer almak istemeyenleri ise sözde Suriye polisi olarak Ezaz, Rai, Cerablus’ta görevlendirme planları yapılıyor. Yöreden güvenlik nedeniyle adının açıklanmasını istemeyen bazı gençler ve köylüler, zorla gençleri götürme baskılarının giderek arttığını ve böyle devam etmesi durumunda köylerde erkek adına hiç kimsenin bırakılmayacağını söylüyor. Ayrıca götürülen gençlerden bazılarının da oy kullanmak amacıyla kayıtlarının yapılacağı belirtiliyor.

300 SÖZDE POLİSE EĞİTİM VERİLDİ

Öte yandan Türkiye Cerablus, Ezaz, Rai ve en son işgal ettiği Bab’dan sonra daha önce başlattığı sözde Suriye polisi çalışmalarını da son günlerde hızlandırdı. Yaklaşık bir ay önce Ankara, Antep ve Kilis’te eğitim adıyla topladığı ortalama 300 kişinin eğitimini Bab işgalinden hemen sonra sözde eğitim daha bitmeden alana göndermek için hazırladı. Eğitimleri biten sözde yeni 300 Suriye polisi ağırlıklı olarak Bab ve çevresinde görevlendirilecek. 

CERABLUS MAHKEMESİ İÇİN ATAMA!

Yine bu dönemde Türkiye bu kez işgal ettiği alanlara HSYK tarzında Cerablus, Rai, Ezaz ve Bab çevresine bazı atamalar yapmaya başladı. İlk atama Cerablus için düşünüldü. Zaten şimdiye kadar Cerablus hep Türkiye’nin işgalini derinleştirme için pilot bölge olarak kullanıldı. Polis uygulamasını Cerablus’tan başlatan Türkiye, şimdi de sözde mahkeme heyetini atamasını Cerablus’tan başlattı. Koalisyon güçlerine de sunduğu Cerablus mahkemesi başkanlığı ve yardımcılığına şu kişileri atadı: Ahmed Neyimi, Ebdul Heyi Tewil, Hisen Mehli ve Ebdul Hemid El Hemod. Bu kişiler önümüzdeki günlerde Cerablus’ta görev alarak oradaki yargılamaları yapmaya başlayacak. Böylelikle Türkiye, askeri, iç güvenlik ve yargı ile Cerablus ve bölgedeki işgalini inşa etme çalışmalarında yeni bir adımı atmış oluyor. 

Ancak bütün bunlar olurken Bab işgali ile başlayan Rejim ve İran ile olan gerginliğinin nereye varacağı ise Türkiye’nin attığı bütün bu adımların kalıcı olup olmadığını belirler.

Gidişat, Türkiye ile rejim ve İran arasında başlayan gerginliğin giderek bir çatışmaya dönüşeceğini gösteriyor.