GÖRÜNTÜLÜ

Aziz Güler’in ailesi AİHM’ye başvurdu

Cenazesi bir aydır ailesine teslim edilmeyen BÖG savaşçısının ailesi, AİHM’ye ihtiyati tedbir kararı için başvurdu.

Cenazesi bir aydır ailesine teslim edilmeyen BÖG savaşçısının ailesi, AİHM’ye ihtiyati tedbir kararı için başvurdu. Başvuruyu yapan Güler ailesi avukatı Sinan Varlık, “mezarlıkları bombalayan bir siyasal akıl, insanların cenazelerini yerlerde sürükleyen bir siyasal akıl tabii ki cenazelerin geçişine izin vermeyecektir. Bizi hukukçular olarak çok şaşırtmadı” dedi.

21 Eylül günü Rojava’da yaşamını yitiren BÖG savaşçısı Aziz Güler’in ailesi, cenazenin teslim edilmemesi üzerine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 39’uncu maddesi gereği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.

Güler ailesi adına AİHM’ye başvuran avukat Sinan Varlık, ANF’ye şu açıklamalarda bulundu:

21 Eylül’den bugüne Güler’in cenazesinin ailesine verilmediğini hatırlatan Varlık, “Biz bu mağduriyeti önlemek, bu hukuksuzluğun önüne geçmek için AİHM’ye ihtiyati tedbir talepli, cenazenin Türkiye’ye intikali konusunda başvuruda bulunduk” dedi.

Savaş hukukunda dahi yeri olmayan bir hukuksuzluğun siyasal olarak Güler ailesine dayatıldığını kaydeden Varlık şunları söyledi: “Biz bu süreci hukuk süreci olarak değil, siyasal dayatmalar sonucu ailelerin uğradığı mağduriyeti bir insanlık süreci olarak görüyoruz. 21 Eylül’de Aziz yaşamını yitirdikten sonra ailesi Suruç Kaymakamlığına başvurdu. Kaymakamlık, bir bakanlar kurulu kararı olduğu, bu karar gereği olarak Rojava’daki cenazelerin bundan sonra Türkiye’ye intikaline izin verilmeyeceği belirtiyor. Biz hukukçular, böyle bir kararın olup olmadığını araştırdık ve böyle bir karar olmadığını, Rojava’daki cenazelerin Türkiye’ye intikali konusunda hiçbir yasal engelin bulunmadığını da tespit ettik.”

Tespitlerini gerçekleştirdikten sonra cenazelerin intikali konusunda Suruç Kaymakamlığı’na yazılı bir başvuruda bulunduklarını da kaydeden Varlık, “Suruç kaymakamlığı, talebimizin gayet hukuki olduğunu, cenazelerin intikali konusunda hiçbir yasal engelin bulunmadığını, ancak cenazelerin geçişi konusunda kendisinin siyasal talimat aldığını söyledi. Biz de bu süreci burada bırakmayacaklarını Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını ifade ettik. Anayasa Mahkemesinin taleplerine, hiçbir gerekçe sunmadan, tedbiri talebimizi reddetti.”

Anayasa mahkemesi kararında cenazenin intikali konusunda başvurucuların, ailelerin maddi ve manevi bütünlüğünün sarsılmadığı gibi bir gerekçe gösterdiğini de belirten Varlık, “Şimdi bir aile var ortada, 20 gündür cenazesini alamıyor. Bu ailenin manevi bütünlüğü nasıl sarsılmıyor, bunu hukuken açıklamak oldukça güç. Bırakın hukuken, vicdanen açıklamak da güç. Biz böyle bir karar ile karşılaşacağımızı biliyorduk. Çünkü mezarlıkları bombalayan bir siyasal akıl, insanların cenazelerini yerlerde sürükleyen bir siyasal akıl tabii ki cenazelerin geçişine izin vermeyecektir. Bizi hukukçular olarak çok şaşırtmadı. Biz bu hukuksuzluğu ortadan kaldırmak için iç tüzük madde 39’a göre başvuruda bulunduk, AİHM’ye.

Somut olarak çok açık ihlaller var, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHM) 3., 8., 9., 13, 14’üncü maddeler açısından açık bir ihlal var, bu hukuksuzluğa son verilmesini istiyoruz. Ailenin, sevdiklerinin, arkadaşlarının mağduriyetine son verilmesi için başvuruda bulunduk. Umutluyuz, olumlu bir karar bekliyoruz. Bu olumlu kararı aldıktan sonra da Suruç Kaymakamlığı’na yeniden başvuruda bulunacağız” diye konuştu.

Varlık, 7 Haziran seçimlerine kadar Rojava’daki cenazelerin intikali konusunda çok fazla sıkıntı yaşatmadıklarını ancak, 7 Haziran seçimlerinden sonra siyasal bir karar ile cenazelerin geçişine engel olmaya, hukuki zorluk çıkarmaya başladıklarını sözlerine ekledi. Ancak 15 Ağustos’tan bu yana da cenazelerin geçişini tamamen kestiklerini de kaydetti.