Artvin HDP İl Eş Başkanı Hülya Vayiç: Hopa’da, devlet yoktu!

HDP Artvin İl Eş başkanı Hülya Vayiç, Hopa’daki sel felaketinde devlet organlarının ve belediyenin çok yetersiz kaldığını söyleyerek, uzun bir süre izlemekle yetindiklerini belirtti.

HDP Artvin İl Eş başkanı Hülya Vayiç, Hopa’daki sel felaketinde devlet organlarının ve belediyenin çok yetersiz kaldığını söyleyerek, uzun bir süre izlemekle yetindiklerini belirtti. Belediyenin önceden fırtına anonsu yaptırdığını ama hiç bir önlem almadığını aktaran Vayiç, felaket sonrasında da belediyenin kayıtsız kalması sonucun da, ‘halk inisiyatifi komitesi’ kurarak, işe el attıklarını aktardı.

Artvin HDP İl Eş başkanı Hülya Vayiç, göz göre göre gelen felaketin öncesi ve sonrasını, ANF’ye anlattı.

Cumartesi akşamı, belediyenin fırtına geleceğine dair anons geçtiğini ve bu kadar büyük olmasa da bir fırtına ve yağmurun beklendiğini belirten Vayiç “Belediye, anons geçmesine rağmen hiç bir önlem ve tedbir almadı. Yağış saat sekiz gibi başladı, öğlene doğru da sel felaketi yaşandı. Bir çok ev, iş yeri ve araba su altın da kaldı. Bazı bölgelerde de heyelanlar oldu. Akşam saat beş gibi hastaneye gittiğimiz de yaralılar gelmeye başladı, uzun bir süre de kayıplara ulaşılamadı, geceye doğru sekiz kişinin cenazesine ulaşıldı” diye konuştu.

‘HALKTAN GELEN TEPKİLER ÜZERİNE HAREKETE GEÇİLDİ’

Hopa Belediyesi’nin ve devlet organlarının çok yetersiz kaldığını ve belli bir saatten sonra çalışmalara başladığını ifade eden Vayiç, kurumların halktan gelen tepkiler üzerine harekete geçtiğini de ekledi. Hopa’da sadece bir tane Arama Kurtarma Derneği (AKUT) arabası ve ambulansın arama kurtarma çalışmaların da çalıştığını belirten Vayiş şöyle konuştu: “AKUT çalışanlarına; biz de yardımcı olalım, kazma ve kürekle ne gerekiyorsa yaparız dedik; ama arabada yer yoktu. Harici bir araç da gelmemişti yardıma.”

Uzun bir süre devlet organlarının felakete kayıtsız kaldığına dikkat çeken Vayiç, “Hopa Kaymakamlığı da bir kriz masası oluşturdu, biz de dahil olmak istedik; ama kabul etmediler. Kaymakam ve belediye başkanı kendilerine zarar gelmesin diye dışarıya çıkmadılar, saat on iki gibi hastaneye geldiler sadece” dedi.

‘İŞE, BİZ EL ATMAK ZORUNDA KALDIK’

Hopa’da, felaketten sonraki gün, işlerin yavaş yürüdüğünü gördüklerini ve bunun üzerine ‘halk inisiyatifi komitesi’ oluşturduklarını söyleyen Vayiç, Hopa Belediyesi’nin Amed Büyük Şehir Belediyesi’nin yardım talebini reddettiğini duyduklarını ve işe el attıklarını söyledi.

“Önce bir bir köyleri dolaştık, sonra bir toplantı aldık devrimci grupların tamamı katıldı. Bir halk inisiyatifi oluşturduk. Sonra bu komite gruplara ayrıldı ve köylere dağıldık. Oradaki ihtiyaçları belirledikten sonra acil ihtiyaç listesini belirledik” diyen Vayiç, Hopa’da, felaketin gerçekleştiği saatlerin başında, devletin olmadığını vurguladı.

Oluşan baskılar ve kamuoyu sonrasında dozer ve iş araçlarının geldiğini de sözlerine ekleyen Vayiç, “Şu an mahallelerdeki sular çekilmeye çalışılıp, çamurun boşaltılma işlemleri var. Halen kayıp olan üç kişi var onların arama çalışması sürüyor. Halk inisiyatifi de halen çalışmaları devam ediyor. Gelen yardım malzemelerinin dağıtımını yapıyoruz” dedi.

‘KARADENİZ SAHİL YOLU DOĞANIN DENGESİNİ BOZDU’

Karadeniz sahil yolunun, ekolojik alanda, Karadeniz bölgesine en büyük darbeyi vurduğuna işaret eden Vayiç, bu projenin yapımı sırasında su akış yollarının değiştirildiğini, dere yataklarının daralttığını ve istimlak yapacağız diyerek ağaçları kesip betonla doldurduklarını ifade etti. Vayiç, “Bir ay önce akıp gelecek suyun önüne belediye menfez koydu. Oradan çıkacak su dolup, buraya geri geldi ve menfezeyi çıkarmak zorunda kaldılar. Bu şekilde doğaya yaklaşılmasının sonuçları bunlar, tabi bu acıları yine emekçiler çekti” dedi.