AP siyasi grup temsilcileri: Savaşa değil, barış masasına geri dönülmeli

AP’de “Türkiye’deki durum” konulu genel kurulda konuşan siyasi grup temsilcileri, Erdoğan ve Türkiye’nin dikta bir rejime yöneldiğine dikkat çekerek, “Barışa dönün” çağrısında bulundu.

AP’de “Türkiye’deki durum” konulu genel kurulda konuşan siyasi grup temsilcileri, Erdoğan ve Türkiye’nin dikta bir rejime yöneldiğine dikkat çekerek, “Barışa dönün” çağrısında bulundu.

Avrupa Parlamentosu’nda (AP) “Türkiye’deki durum” konulu tartışmalarda Avrupa Birliği Konseyi Dönem Başkanı Nicolas Schmit, Türkiye’ye barış masasına dönülmesi çağrısı yaptı. Ateşkesin ise bir aciliyet olduğunu söyleyen Schmit’in konuşmasından sonra AP’deki siyasi grup temsilcileri de görüşlerini belirtti.

AP Sosyalist ve Demokrat Grup Başkan Yardımcısı Victor Boştinaru “Erdoğan ve Türk iktidarı uygulamaları ile dikta bir rejime yöneliyor. ‘Teröristlerin’ saldırıları bahane gösterilerek HDP'ye Kürtlere, sivillere saldırılar var” dedi. Ekonomik olarak bir dönem hızlı bir şekilde büyüyen Türkiye'nin artık ekonomik sıkıntılarla yüz yüze olduğunu söyleyen Victor Boştinaru Türkiye'nin muhalefete baskı ve basın özgürlüğü sorunları eşliğinde seçimlere gittiğini de vurguladı.

‘SAVAŞA DEĞİL BARIŞ MASASINA DÖNÜN’

Yeşiller Grubu Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Bodil Valero ise şunları belirtti: “Biz Türk yetkililerine ve PKK'ye savaşa değil barış masasına dönülmesini istiyoruz. AB bu sürece ciddi olarak destek sunmalı. Böylece Kürt meselesinde çözüm kolaylaşacaktır.”

Türkiye'nin AB sürecine destek veren ve aynı zamanda AP Kürt dostluk grubu üyesi de olan Valero çözüm sürecine yeniden dönülmesi için AB'nin daha fazla rol oynaması gerektiğine dikkat çekti. 7 Haziran seçimlerinde Erdoğan'ın, AKP'nin iktidara gelmesi için her şeyi yaptığını dile getiren AP milletvekili, AB'yi Türkiye'de demokrasinin kazanması için daha fazlasını yapmaya çağırdı.

‘SESSİZLİĞİMİZİ SATIN ALMAYIN’

AP Yeşiller Grubu Başkan Yardımcısı Ska Keller Türkiye'nin uygulamaları ile maalesef AB'ye girmeye hazır olmadığına dikkat çekti. AB'nin Türkiye'de insan haklarını daha çok savunması gerektiğini kaydetti.

AB’yi daha fazla göçmen gelmemesi amacıyla Erdoğan ile zımni bir anlaşma yaptığı eleştirisinde bulunan Keller, “Bu konuda sessizliğimizi satın almayın. Buna insan haklarını heba etmeyin” tepkisinde bulundu.

AP'nin siyasi komisyon başkanı ve AP'de Merkel iktidarının dayanağı olarak görülen Elmor Brok ise 'Kürtlere karşı uygulamaları dolayısıyla Türkiye’yi eleştirebiliriz, fakat göçmenler konusunda kendilerine ihtiyacımız var” şeklindeki açıklaması ile real politikanın nasıl yürüdüğünü aleni olarak itiraf etmiş olması dikkat çekiciydi.

AP'nin sağ grubu ECR'nin başkanı Hancok ise Kürtlere ve gazetecilere uyguladığı daimi baskı ile Kıbrıs meselesi vb. sorunlara bakıldığında Türkiye bir sorunlar yumağı olduğunu söyledi.

KÜRTLERİN CESETLERİ SOKAKLARDA SÜRÜKLENİYOR

Liberal Demokrat Grup adına konuşan AP Başkan Yardımcısı Alexander Lambsdorff, “Basında Kürtlerin cesetleri sokaklarda sürüklendiğini gösteren görüntüler var” diyerek, Türk devletinin uygulamalarına dikkat çekti.

Basın özgürlüğünün ayaklar altında olduğu, muhaliflere, Kürtlere saldırılar olduğunu kaydeden Lambsdorff, “Türkiye'nin AB’ye üyelik kriterlerini yerine getirmiyor. Böyle giderse AB'ye üye olamayacak” dedi.

Bu eleştiriler ve uyarılar üzerine söz alan AB Konseyi Dönem Başkanı Nicolas Schmit ise bu öneri ve eleştirileri muhatapları ile ilişkilerde dikkate alacakları beyanında bulundu.