AP'de insanlık düşmanı DAIŞ'e karşı önlemler tartışıldı

Avrupa Parlamentosu'ndaki (AP) bugünkü oturumda, Avrupa Birliği (AB) üst düzey yetkilileri de hazır bulunduğu bulundu. Oturumdakiler, Paris'teki terörist saldırılar sonrası global cihadist terörizmine karşı önlemlere yasal zemin arayışındaydı.

Avrupa Parlamentosu'ndaki (AP) bugünkü oturumda, Avrupa Birliği (AB) üst düzey yetkilileri de hazır bulunduğu bulundu. Oturumdakiler, Paris'teki terörist saldırılar sonrası global cihadist terörizmine karşı önlemlere yasal zemin arayışındaydı. Genel kurulda, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'ın DAIŞ'e desteği de gündeme geldi. Oturumda bazı isimler, DAIŞ'e karşı Kürtlerin desteklenmesini istedi. Schengen dış sınır kontrolları, Europol'un, terörizmi finanse edenler, silah tucarlarına karşı var olan sistemlerin güçlendirilmesi öne çıkan başlıklar arasında yer alıyor.

RADİKALLEŞME VE DEVŞİRMEYİ ÖNLEME

Yine AP üyeleri, Fransa eski Adalet Bakanı Rachda Dati'nin kaleme aldığı 'Radikalleşmeyi ve devşirmeyi önleme iniyasitif raporu'nu tartışarak oy çokluğu ile onayladı. Raporda DAIŞ, El Nusa, Boko Haram gibi terörist örgütlere katılmak için AB ülkelerinden 5 bin civarında teröristin gittiği vurgulanarak binlercesinin ise bu kökten dinci cihadistlerden etkilendiği verileri yer alıyor. Raporda gidişleri önlemek ve geri dönüşleri kontrol altına almak amacıyla alınması gereken önlemler sıralanıyor. Bunlar; ekstremist kökten dincilerin propagandasının yapıldığı merkezlerin engellenmesi, gitme hazırlığında olanların pasaportlarına el konulması, suç işleyenlerin diğerlerinden izole edilerek ağır cezaların verilmesi, bu bağlamda güvenlik, hukuki, sosyal, eğitsel, kültürel ve sosyal medya üzeri iletişimlerini engellemeye kadar AB ve üye devletlerde alınması gereken önlemler sıralanıyor. Raporda AB, Arabistan, Katar vb ülkeler ile ilişkilerinde sadece ekonomik ve stratejik çıkarlar değil, bu hayati meselenin de gündeme getirilmesi gerektiği belirtiliyor.

PARİS'TEKİ SALDIRILAR

'Paris'teki terörist saldırılar' kapsamında genel kurulda yapılan tartışmalarda, başta saldırılara en fazla maruz kalan Fransa olmak üzere, AB üyesi 28 devlet ve hükümet temsilcisinin iç politika ve hukuklarını bağlayan açıklamalarından ve bu yönlü girişimlerinden sonra AB üçlüsü olarak adlandırılan AB: Konsey-Komisyon-Parlamento ortak pozisyon belirlemek için kolları sıvamış durumda. DAIŞ kaynaklı saldırıların şoku ve hüznü sonrası mağdurların yasını tutma evresinde olan Avrupalı vatandaşlar, DAIŞ'e askerlik yapmak için Suriye ve Irak'a giden, orada ölenler dahil sayıları resmi olarak 5000'den fazla olduğu bildirilen ve yine sayıları 10 binlerle olarak telafuz edilenlerin, Avrupa'daki yandaşlarını bertaraf etme yöntemlerini arıyor. Klasik devletlerin söz konusu köktendinci cihatistlere karşı kendi egemenlik sahaları kapsamında etkin biçimde mücadele edebilmenin çok sınırlı olduğundan hareketle ortak hareket etme arayışı gündeme gelmiş durumda. Hatta Avrupa kamuoyunda şu an dikkatler Paris ve Molenbeek'e odaklanmış olsa da Fransa gibi devlet yöneticileri orta ve kuzey Afrika'yı epeydir sarmalamış olan köktendinci cihatist akımların farklı isimler altında hızla yayıldığını ve konunun uzmanları ise bunun dünyanın farklı kıtalarında da aynı derece tehlikenin arz ettiğini söylüyor.?
Avrupa'daki siyasi eğilimler DAIŞ-EL Kaide-Boko Haram ve benzeri yapıları 'köktendinci cihadistler', 'İslamist cihadist teröristler' gibi sıfatlar ile tanımlıyorlar. 

PNR SİSTEMİ

Avrupa Birliği ortak havayolu yolcu kayıt sistemi PNR, kıta içerisinde (AB) uçakla seyahat eden yolcuları -kimi şahsi verileri de dahil- kayıt altına alan bir uygulaması zaten var. Fransa'nın da aynı sistemi var. Bu sistem içerisinde yüksek miktarda veri barındırıyor. Fakat bunlar mevcut tehlike karşısında yetersiz ve etkisiz olarak görülüyor. ABD, AB Konseyi üye devletlerinin çoğunluğu ve AP'deki Hıristiyan demokrat ve muhafazakarlar bunu daha önce talep etmelerine karşın AP'nin sol yelpazesinde yer alan sosyalistler, Yeşiller ve komünist ve sol partiler, özgürlüklere zarar vereceği gerekçesiyle buna karşı çıkıyorlardı. Fakat Paris katliamlarından sonra, sol ve komünist gruplar hariç diğerleri (ki ezici çoğunluğu oluşturuyorlar) 'PNR europ' sistemini kabul etme eğilimindeler. PNR sistemi sadece köktendinci cihadist teröristleri değil, dünyadaki mevcut sistemler ve iktidarlara muhalif olan kesimleri de hedef tahtasına alabilir.

Bu bağlamda AP'de bugün yapılan oturum, fikir verici nitelikteydi. Zira AB, DAIŞ ve benzeri köktendinci cihadistlerin saldırılarına karşı korunmayı ve teröristlere karşı mücadele yöntemini 'Paris'teki terörist saldırıları' sonrası global cihadist terörizm tehdidine karşı içte ve dışta alınması gereken önlemleri konuşuyor ve onanması beklenen yasal tedbirlere 'ortak uzlaşıya en yakın biçim'i vermeye çabalıyor.

AB dönem başkanlığı adına ilk sözü alan Nicolas Schimit, "Fransa'nın cumhuriyet değerlerini sahipleniyoruz" diye vurguladıktan sonra, "Bu kör terör akımına karşı AB üyeleri olarak birlik olmamız lazım" çağrısını yaptı. Schimit, somut öneriler bazında ise şunları aktardı: "Konsey olarak PNR europ'u AB geneline yaymayı öneriyoruz. Gelecek aralık ayı toplantısında buna AP ve AB Komisyonu ile tartışarak biçim vereceğiz. AB sahasına giren herkesin parmak izi alınacak, genel kontrol olacak. Europol internet olanakları dahil imkanlarını geliştirilecek. Eldeki bilgiler paylaşılacak. Kara para ve kaçak para akımı takip edilecek. İslamist terörizme, cihadizme karşı mücadelemiz kararlılıkla, dayanışma ve birlik yaklaşımı ile sürecek. Dış politika, iç politika, güvenlik ve sosyal uyum gibi meselelerimizi ivedilikle masaya yatırma ve somut yaptırım gücü olan pratik sonuçlar çıkarların çıkmasi için çaba göstereceğiz."

JUNCKER: AB SCHENGENSİZ OLMAZ

AB İcra Kurumu Komisyon Başkanı Jean Claude Juncker ise 'Schengen bitti' tartışmalarına değinerek, "Schengen sadece geliştirilecek, uygulaması olduğu gibi kalacak, zira AB Schengensiz olamaz" dedi. "AB olarak gizli servisler arasında mutlaka işbirliği yapmalıyız" çağrısında bulunan Juncker, Türkiye ile gelecek hafta 'mülteci krizi zirvesi' yapacakları bilgisini de paylaştı. 

WEBER: DAIŞ ZİHNİYETİ İLE İSLAM'I KARIŞTIRMAYALIM

AP Hıristiyan Demokrat Grup Başkanı Manfred Weber ise "Bu cihadist teröristler Avrupa yaşam biçimimizden nefret ediyorlar, Paris'te bunu net olarak gördük' vurgusunu yaptı ve eleştirilerini sol kanada yöneltti. Weber, "Biz PNR sistemini çoktandır kabul etmeliydik ama 'özgürlüklerimiz elden gider' diye karşı çıkanlar oldu" dedi. 

"Bu alçak teröristlere prim vermeyelim ve AB olarak daha fazla birlik olalım" açıklaması ise Sosyalist ve Demokrat Grup Başkanı Gianni Pittella'dan geldi. Pittella, "DAIŞ'in ölümcül zihniyeti ile barışçıl İslam'ı asla karıştırmayalım. İslam dini Avrupa'nın bir gerçeği ve parçasıdır" açıklamasını da yaptı.

"PNR'in şimdiye kadar sağlanmamış olmasının asıl sorumluları AB'nin 28 ülkesi ve hükümetleridir" vurgusunu ise Belçika eski başbakanı ve AP Liberal demokrat Grup Başkanı Guy Verhofstatd yaptı ve "Paris, Madrid, Belçika saldırılarında da gördük ki gizli servisler işbirliği yapmıyor. Biz AP olarak karar alsak asıl pratik uygulayıcıları üye devletlerin ilgili servisleridir" dedi. "Ulusal egemenlik mi, vatandaşların güvenliği mi' diye sorulursa biz 'önce vatandaşların güvenliği' deriz" çıkışını yapan Guy Verhofstatd, "DAIŞ'in sonunu başta Suriye olmak üzere her yerde kazımamız için gerekli tüm önlemleri almamız lazım" diye ekledi.

ZİMMER: SUUDİ ARABİSTAN VE KATAR İLE İLİŞKİLERİ KESİN!

AP Sol Birlik Grubu Başkanı Gaby Zimmer ise "Her yere ve herkese silah satışı ve sevkiyatını yapan en fazla AB üyesi devletlerdir! Durdurun artık bunu" dedi.

Yeşiler Grubu Eş Başkanı Philipe Lamberts ise şöyle konuştu: "AB içinde saldırı yapan teroristleri gizli servisler biliyordu, ama gördük ki bilgiler zamanında ve yerinde paylaşılmıyor. Bunun sorumlusu başkentlerdir. Bu cihadist teröristlere yardımlar, silah sevkiyatları kesinlikle kesilmeli. Suudi Arabistan rejimi dünyanın en gerici ve en faşist rejimidir. DAIŞ'in mantığını da şu an yer yüzünde o uyguluyor. Suudi Arabistan ve Katar gibi gerici, kafa ve el kesen, rejimler ile ilişkilerimiz var. Bu kabul edilemez bir durumdur."

WEİDENHOLZER: KÜRTLERİ DESTEKLEMELİYİZ

Sosyalist ve Demokrat Grubu Üyesi Josef Weidenholzer ise "DAIŞ ve cihadistlere karşı mücadelede en ön saflarda ve en etkili şekilde mücadele eden Kobane'den Şengal'e kadar mücadele eden Kürtlere tam destek vermeliyiz" çağrısında bulundu.

AP Sol Grubu adına söz alan Patric Le Hyareque de, "Türk iktidarı pozisyonunu netleştirmeli, dün DAIŞ'e ve benzerlerine karşı mücadele eden Rus uçağını düşürdü. Bu geriçi İslamist faşistlere karşı karrarlılık ile mücadele eden Suriye Kürtlerini cidden desteklemeliyiz'' ifadelerini kullandı.

PARİN LE PEN: ARABİSTAN, KATAR VE TÜRKİYE MUĞLAK

Fransa Milliyetçi Cephe FN Başkanı ve AP Üyesi Marin Le Pen ise, "Söylediğiniz gibi düşman terör değil, bu kullandığı silahtır. Zira sorun fundamantalist gerici İslamcılıktır. Bunu söylemekten kaçınıyorsunuz çünkü Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye gibi fundamantalist gerici DAIŞ teröristleri ile ne yaptığı muğlak olan partnerlerinizi üzmek istemiyorsunuz" şeklinde herkese çıkıştı. 

Yeşiler Grubu'ndan Michelle Ravisi ise şu hususlara değindi: "Katar ve Suudi Arabistan ile ekonomik çıkara dayalı ilişkilerimizi gözden geçirmeliyiz. Sahada Suriye'de farklı çıkarları için alabildiğine kavga eden güçleri görüyoruz. DAIŞ gerici totalitaristleri bu ortamda daha da kök salıyor. Bize acilen lazım olan PNR değil, Suudi Arabistan, Katar vb DAIŞ zihniyetini devlet aygıtı ile uygulayanlara karşı üniversel bir koalisyon kurmaktır."

Genel kurulda görüş beyan eden kimi parlamenterler ise şu hususlara dikkat çekti:

Charles Tanock:

"DAIŞ devletlerin kapsamını bile geçti. Bu cinayet şebekelerini Arabistan ve Katar gibi finanse edenlere yönelmemiz lazım.

Sosyalist Demokrat Grubu Üyesi Ana Gomes:

Politik ve ideolojik bir kavga vermemiz gerekiyor. Şehir Getolarını değiştirmemiz lazım. Molenbeek’te işsizlik %40 civarı, hapishaneler radikalleşme merkezleri, Paris katliamı hükümetlerimizin ortak çalışmasını gerektiriyor. Bu teröristlere karşı asla diz çökemeyiz.

Sol Grup Üyesi Barbara Spenelli:

ABD’nin 11 Eylül’deN sonra yaptığından sakınalım. Zaten Irak'taki savaş koşulları DAIŞ’i ortaya çıkardı, getolar buna zemin sundu ve sorunlu olan gençlik bünyesinde teröristler ise kendine uygun adamlar çıkardı."
Genel kurulda Ankara'daki barış mitinginde, Beyrut, Tunus ve Mısır'daki katliamlarda yaşamını yitirenler ve yine düşürülen Rus uçağı kayıpları da anıldı.