Almanya’da Reichsbürger ve ırkçılığa müsamaha tartışmaları

Almanya’da geçtiğimiz gün 4 polisin radikal ırkçı ‘Reichsbürger’ adlı gruba mensup bir kişi tarafından vurulması ve birinin yaşamını yitirmesi ardından ‘ırkçılığın gözardı edildiği’ gerçeği yine gün yüzüne çıktı.

Bavyera Eyaleti'ne bağlı Georgensgmünd kentinde bir eve operasyon düzenleyen polislere ateş açan ‘Reichsbürger’ grubu üyesi, bir polisin ölümüne yol açmıştı. İçişleri Bakanlığı’na göre, 49 yaşında şüphelinin, polisler evine girdikten sonra onlara ateş açmıştı.

Gözaltında olan şahıs kendisinin sürekli "Reichsbürger" adlı radikal-ırkçı grubun üyesi olduğunu tekrarladığı belirtilirken, aşırı sağcı şiddete devletin duyarsız kaldığı gerçeği yeniden tartışılıyor.

Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU) davasıyla birlikte Alman güvenlik ve istihbarat birimlerinin Neonazi gruplarının faaliyetlerine yeterli önemi göstermediği ortaya çıkmıştı.

Georgensmünd komününde bir polisin katledilmesi ardından bu konu yeniden gündeme otururken, İçişleri Bakanı da aşırı sağcı ve ırkçılara ‘yeniden göz atmaları’ gerektiğini itiraf etti. Rheinische Post gazetesine konuşan İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, “bu meseleye yeniden iyice bakmamız gerekiyor” diye konuştu.

Koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) Federal Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann, “Polisin öldürülmesi olayı, Reichsbürger hareketini ‘zararsız bir hayalet’ olarak görenlerin dramatik bir biçimde yanıldıklarını gösteriyor” dedi. Oppermann, Alman Anayasası’nı ve devletini tanımayan böylesi bir harekete ‘tahammül edilemeyeceğini’ de söyledi.

Reichsbürger adlı Alman devletini ve sistemini reddeden ve 1871-1945 arasındaki ‘Alman İmparatorluğu’nun devam ettiğini savunan hareketin aşırı sağcıların yeni partisi Almanya İçin Alternatif (AfD) ile bağlantıları da araştırılıyor. Son iki yılda AfD’nin birçok lokal temsilcisinin bu gruba üye aşırı sağcılarla birlikte görüldükleri ortaya çıkmıştı.