‘AKP özel savaş politikalarından vazgeçse, bir gün bile iktidarda kalamaz’

AKP’nin özel savaşı politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan PKK Yürütme Komitesi Üyesi Cemal Şerik, Türkiye, Kürdistan, Ortadoğu ve dünya açısından nasıl bir tehlike oluşturacağını anlattı.

AKP’nin özel bir savaş rejimi olduğunu ve bu şekilde ayakta kaldığını söyleyen PKK Yürütme Komitesi Üyesi Cemal Şerik, “AKP eşittir özel savaş rejimi demektir. Bu savaş politikalarından vazgeçse bir gün bile iktidarda kalmayacağı gerçeğini görüyor. Onun içindir ki her şeyiyle topluma karşı bir mücadele içerisinde. Muhalif olarak gördüğü güçlere karşı mücadele içerisinde. AKP devleti dışında yayın organlarına çıkıp konuşan kimse yok. Bazı kişiler gazeteci kimliğiyle veya sivil toplum örgütleri adıyla katılabiliyor” dedi.

‘EKONOMİ DİYE BİR ŞEY KALMADI’

Türkiye’de ekonominin dibe vurduğunu, merkez bankasının piyasayı canlı tutmak için para üzerine para bastığını belirten Şerik konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye’de ekonomi diye bir şey kalmamış, dibe vurmuştur. Halkın elinde ve cebinde ne varsa çekip alıyorlar. Üretim gerçekliği diye bir şey kalmamış. Merkez bankası darphanelere başvurmuş para üzerine para basıyor, piyasayı canlı tutmaya çalışıyorlar.”

ÖZEL SAVAŞ ALGISI; HERKES SANKİ AKP VE TÜRK DEVLETİNE DÜŞMAN

AKP’nin ırkçı faşist gruplar oluşturarak toplumun ve muhalif kesimin üzerine saldığını, toplumu korkutmaya ve sindirmeye çalıştığını hatırlatan Şerik, “AKP-Erdoğan dışında sanki Türkiye üzerinde düşünce sahibi kimse yokmuş gibi her şeyi bunlara kilitliyorlar. Tam anlamıyla tekel oluşturmuş durumdalar. Dünyada yaşayan herkesi sanki AKP ve Türk devletine karşı düşmanmış gibi gösteren bir yaklaşım içerisine giriyorlar. Bu da ırkçılığın ve faşizmin gelişmesine neden oluyor. Bu özel savaşın somut, pratikleşmiş halinden başka bir şey değildir” diye konuştu.

‘ÖZEL SAVAŞ İÇERİSİNDE VAR OLAN BİR GÜÇ HER ZAMAN AYAKTA KALMAK İSTER’

Geçmişteki ve bugünkü özel savaş uygulamalarını karşılaştıran Şerik, olası tehlikelere dikkat çekti: “Geçmişteki özel savaş uygulamaları şimdikinin yanında binde bir kalır. Öyle ki geçmişteki özel savaş uygulamasının bilinen simaları var; Tansu Çiller, Doğan Güreş ve Mehmet Ağır gibi. Bu isimlerin yaptıklarından ve yapamadıklarından da kendileri için sonuçlar çıkartmışlar. Bundan sonuç almak istiyorlar. Tabii bu Türkiye toplumu için son derece tehlikeli bir durum. Sadece Türkiye ve toplumu için değil, aynı zamanda Kürdistan toplumu, Ortadoğu, Balkanlar, Kafkasya toplumları içinde büyük bir tehlike içeriyor. Çünkü özel savaş içerisinde kendisini var etmeye çalışan bir güç her zaman buna dayanarak ayakta kalmayı ister. ”

‘BU SAVAŞ DEMEKTİR’

AKP’nin, iktidarını korumak için her kesime, herkese savaş açtığını belirten Şerik, “Toplumun, kültürün, siyasetin ve ekonominin hiçbir önemi yoktur. Onun için önemli olan tek şey iktidarda varlığını korumaktır. Bunun için de herkese karşı savaş ilan eden bir politikayı ve bu politikalarla toplumu şekillendirmeye çalışan bir yaklaşım içerisinde olmayı kendi çıkarına görür. Bu savaş demektir. Her yere ve kesime savaş ilanı demektir. Çünkü özel savaş bir kere uygulamaya konduğu zaman halkın ve toplumun gelişen mücadelesiyle önünü alıp durdurulmadı mı ve onun iktidarına son verilmedi mi herkes için bir tehlikedir” ifadelerini kullandı.

‘AKP İKTİDARI ALAŞAĞI EDİLİR’

AKP rejiminin naralar atarken aslında ne kadar güçsüz olduğunu gösterdiğini, devrimci demokrasi güçlerinin örgütlenip mücadele ederlerse AKP’yi kolayca devirebileceklerini belirten Şerik, Türkiye ve Kürdistan toplumunun bu gerçeği görmesi gerektiğini şu sözlerle vurguladı:

“AKP rejiminin Türkiye, Kürdistan, Ortadoğu, Balkanlar ve dünya için büyük bir tehlike arz etmektedir. Tabi bu şu anlama gelmez; AKP ve Türk devleti güçlüdür her istediğini başarabilir. Hayır, son derece güçsüz ve başarısızdır. Zaten o güçsüz ve başarısızlığını, saldırgan tutumlarıyla örtmeye çalışıyor. Öyle bir hava yaratıyor ve her şeyi yapabilirmiş gibi insanlarda bir algı geliştirmeye çalışıyor. Bunu başarmaları da mümkün değil. AKP’nin içine girdiği durum bu, bundan da öteye gidemez.

Yeter ki Türkiye ve Kürdistan toplumu bu gerçeği görsünler. Ona karşı bir mücadele içerisinde olsunlar. Eğer bu mücadele kararlılığı olmazsa boşluk yaratacak. O boşluğu AKP devleti kendi çıkarları doğrultusunda kullanacak ve kullanıyor da. Önemli olan AKP-Erdoğan’a bu fırsatı vermemektir. Bunu Türkiyeli devrimciler, demokrasi güçleri, halk gördüğünde ve buna göre örgütlenme, mücadelesi içerisine girdiğinde, kısa sürede onun iktidardan alaşağı edilmesini de sağlayabilir. O açıdan özel savaşa karşı yapılması gereken bu gerçekliğini görerek mücadele içerisinde olunmasıdır.”