‘AKP faşizmine boyun eğmeyeceğiz’

İstanbul Bakırköy Halk Pazarı’nda yapılan 1 Mayıs kutlamalarında bir araya gelen yüzbinler, AKP faşizmine boyun eğmeyeceklerini ve ortak mücadeleyi büyüteceklerini belirtti.

Yüzbinlerin akın ettiği İstanbul'daki 1 Mayıs mitinginde emek örgütleri temsilcileri yaptıkları konuşmalarda, AKP'nin emek ve savaş politikalarına tepki göstererek, Kürdistan'daki katliamların sona erdirilmesi çağrısı yaptı. Saray düzenine karşı birlikte mücadele çağrısı yapan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, "Bu ülkede mutlaka kalıcı barışı sağlamalıyız. Zulmü durduracak demokrasi bloğu içinde yer almalıyız" dedi.
1 Mayıs İşçi Bayramı Bakırköy Halk Pazarı'nda yüzbinlerce kişinin katıldığı mitingle kutlandı. Mitingte AKP'nin soykırım saldırıları ve emekçilere uyguladığı zulme tepki gösterildi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Cizre direnişinin sembolü haline gelen Mehmet Tunç ile özyönetim direniş alanlarında yaşamlarını yitirenlerinin de posterlerinin taşındığı miting, çeşitli dillerde işçi marşının okunmasının ardından başladı. 
1 Mayıs miting alanına girerken, basın mensuplarına kısa bir açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, miting alanına giriş sırasında kendilerine yönelik olan polis saldırısına tepki gösterdi. Yüksekdağ, "Hiçbir saldırı halkların bir araya gelmesine engel olamayacak" dedi. Alana giriş sırasında Amedspor bayraklarının alana alınmadığını da söyleyen Yüksekdağ, halkın iyi niyeti ve soğukkanlılığı sayesinde gerginliğin büyümediğini belirtti. 

İLK KONUŞMAYI DİSK GENEL BAŞKANI BEKO YAPTI 

Mitingte ilk olarak DİSK Genel Başkanı Kani Beko konuştu. Beko, konuşmasına demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını kaybedenleri anarak başladı. Beko, taşeron cumhuriyetine tepki göstererek başladığı konuşmasında, taşeron işçilerine ayrımsız kadro alacaklarını bu konuda mücadele edeceklerini söyledi. Yüzbinlere dönerek, "Kıdem tazminatlarını elimizden almak isteyen leş kargalarına karşı birlikte mücadele edecek miyiz?" diye soran Beko, "Biz kıdem tazminatlarımızı leş kargalarına yedirirsek bize de yazık olsun" dedi. 

'SENİN SARAYIN YERİN DİBİNE BATSIN'

İktidarın kadınları eve kapatmak istediğini söyleyen Kani Beko, "Bu bir Taliban sistemine karşı bu yobaz bağnaz insanlara karşı yan yana birlikte direneceğiz. Kadınlar bizim onurumuzdur" şeklinde konuştu. Türkiye'de 6 milyona yakın insanın işsiz olduğuna dikkat çeken Beko, "Bu saray düzenine karşı birlikte mücadele vermeliyiz. Bu alanlarda işçilerden sendikal haklardan yana olanlarla birlikte diyoruz ki senin sarayın yerin dibine batsın" dedi. Faşist baskıları, Türkiye'deki katliamları durdurmak için, bu ülkede anaların ağlamaması için, çocukların ölmemesi için barışa kardeşliğe ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Kani Beko, "Bu ülkede mutlaka kalıcı barışı sağlamalıyız. Zulmü durduracak demokrasi bloğu içinde yer almalıyız" diye konuştu. 

'FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA OLALIM'

İşçi sağlığına dair önlemler alınmadığı için Soma'da, Torunlar'da çok sayıda işçinin yaşamını kaybettiğini dile getiren Beko, "Bu hükümetin lastik amca ile dolaşan işçi babası Recep amcadan öğrenecek çok şeyi var. İşçi cinayetlerinde yaşamını kaybeden kardeşlerimizi unutacak mıyız?" diye sordu. Beko, "Yan yana olalım birlikte olalım faşizme karşı omuz omuza olalım" dedi. Sokaklarda demokrasi, barış ve özgürlük isteyenlerin katledildiğini belirten Beko, 10 Ekim'de Ankara Katliamı'nda yaşamını kaybedenleri unutmayacaklarını söyledi. Beko, "Taksim'de 1977'de katledilen katillerinin adalete teslim edilene kadar 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamaktan vazgeçmeyeceğiz kimse bize vazgeçiremez" dedi. Beko, son olarak, "Taksim 1 Mayıs alanı olana kadar, ayaklar baş olana kadar mücadele sözü veriyor musunuz?" diye sorarken, savaşı işçilerin ve emekçilerin bitireceğini belirtti. İşçilere de seslenen Beko, "Bu topraklarda kalıcı barışı işçiler yaratacaktır işçiler yaratacaktır. Çünkü savaşlarda işçileri ve yoksulların çocukları ölüyor. Savaşta kaynaklar aş için değil, silah için harcanıyor. İşçilerin gözyaşları aynıdır" dedi.

ÖZGENB FAŞİZME HİÇBİR ZAMAN BOYUN EĞMEDİK, EĞMEYECEĞİZ

KESK Başkanı Lami Özgen de, 1977 Taksim'de ve 10 Ekim'de Ankara'da yaşamını kaybedenlerin önünde saygı ile eğildiğini belirtti. "Taksim'i yasaklayarak bilincimizi sileceklerini sananlara sesleniyorum" diyen Özgen, "Size söz olsun ki hep birlikte yeniden Taksim'e çıkacağız. Marşlarımızı sloganlarımızı yine Taksim'de söyleyeceğiz. Söz olsun" şeklinde konuştu. AKP'nin emek politikalarına eleştirerek konuşmasını sürdüren Özgen, tam anlamı ile bir faşizmin yaşandığını söyledi. Kürt sorununda çözümsüzlüğün derinleştirildiğine, şehirlerin yıkıldığına, cenazelerin gömülmediğini belirten Özgen, dokunulmazlık darbesi ile halkın temsilcilerinin meclisten atılmaya çalışıldığını söyledi. Türkiye'nin çetelerin yuvası haline getirildiğini söyleyen Özgen, sokakların demokratik eylemlere kapatıldığını belirtti. Özgen, "Biz hiç bir zaman faşizme boyun eğmedik eğmeyeceğiz" dedi. Başkanlık sistemi için Türkiye'yi kan gölüne çevirdiklerini söyleyen Özgen, Türkiye'de iç savaş çıkartmak istediklerini ifade etti. Özgen, Kürt sorununda kalıcı bir barışla çözüm olmasını istediklerini belirterek konuşmasını bitirdi.

SOĞANCI: DİRENME ZAMANI

Özgen'in ardından TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı konuştu. Soğancı, 1977 1 Mayıs'ının seslerinin kulaklarında olduğunu söyleyerek, şunları ifade etti:

"O gün yitirdiklerimiz bugün bizim yanı başımızda. Bugün elimizde özgürlük adalet isteyen bayraklarımız var. Bugün yüreklerimize yürek katmak sesimize ses katma zamanı. Bugün faşizme karşı dik durma zamanı. Bugün bize dayatılan açlığı, yolsuzluğu, gözyaşı ve acıyı yenmek için kendi yaşamımızı savunmak için direnme zamanı." 

TÜKEL: MÜCADELEYİ YÜKSELTECEĞİZ 
 

TTB İkinci Başkanı Raşit Tükel ise, AKP'nin sağlık politikalarını eleştirerek başladığı konuşmasında, 14 yıldır AKP'nin uyguladığı sağlık politikalarının halkı ve çalışanları mutsuz ettiğini sağlıksız bir toplum yaratıldığını söyledi. Tükel, barışın egemen olduğu özgür ve demokratik bir Türkiye için kendilerini etkileyen her konuda hakkı olduğunu belirttiği konuşmasının sonunda mücadeleyi yükselteceği sözünü verdi. 

EMEK ÖRGÜTLERİNDEN ORTAK AÇIKLAMA

1 Mayıs Tertip Komitesi adına ise ortak basın metni Türkçe ve Kürtçe okundu. Metni, 1 Mayıs Komitesi'nden Nida Karabağ ve Yılmaz Sağlam okudu. Türkçesi'ni okuyan Nida Karabağ, emperyalistlerin Ortadoğu'yu kan gölüne çevirdiğini belirtti. Karabağ, "7 Haziran seçimlerinden bugüne Diyarbakır'da, Suruç'ta, Ankara'da, İstanbul'da ve daha birkaç gün önce Bursa'da canlı bombalar patlıyor. Aylardır Kürdistan'da sokağa çıkma yasakları uygulanıyor, ölü bedenler teşhir ediliyor, yaralı insanlar bodrumlarda yakılıyor. Bu saldırganlığa karşı Kürt halkının yükselttiği büyük direnişi aşamayan devlet tanklarla, toplarla kentleri yerle bir ediyor. Bütün bunlar yaşanırken Barış'ı savunmak suç oluyor, Saray'dan halka 'Ya boyun eğeceksiniz ya baş vereceksiniz' tehditleri savruluyor. Haber yapan gazeteciler, barışı savunan akademisyenler tutuklanıyor. Basın, ifade, toplantı ve gösteri hakkı diye bir şey kalmadı" diye konuştu. 
Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve cinayetler her geçen gün arttığına ve buna hayır diyen kadınların devlet şiddeti ile karşılaştığına dikkat çeken Karabağ, Cumhurbaşkanı ve AKP hükümeti ordusuyla, polisiyle, yargısıyla, parlamentosuyla sistemi yeniden inşa etmeye çalışıyor. Şimdi de halkın milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmak isteniyor" dedi.

HDP'li vekilleri seçen milyonların iradesinin yok sayıldığını dile getiren Karabağ, "Siyasal intikam alınmak isteniyor. Başta Kürtler, Aleviler, kadınlar ve emekçiler olmak üzere, kendi dikta rejimine tehdit olarak gördüğü her toplumsal kesime düşman kesilen Saray-AKP iktidarı, demokratik muhalefeti etkisiz kılmak ve ezmek için her türlü yönteme başvurmaktan çekinmiyor. Emek karşıtı politikalar hız kesmiyor" diye belirtti. 

Emek politikalarını da değinen Karabağ, son olarak, AKP'nin saldırılarına karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı. 

Alanda, "Hırsız katil Erdoğan", "Hırsız, katil AKP", "Çizgimiz Beritan önderimiz Öcalan", "Bijî Serok Apo" sloganlarının hiç susmadı.

 

...