Aileler adalet istedi, AKP'nin savaş politikasını kınadı

Yakınları '90'lı yıllarda devlet tarafından kaybedilen veya katledilen aileler, AKP'nin de '90'ları aratmayan uygulamalara başvurduğunu söyledi.

Kuzey Kürdistan ve Türkiye kentlerinde kayıp yakınlarının adalet eylemleri bu hafta da devam etti. Yakınları '90'lı yıllarda devlet tarafından kaybedilen veya katledilen aileler, AKP'nin de '90'ları aratmayan uygulamalara başvurduğunu söyledi. Eylemlerde, AKP'nin savaş politikalarına son vermesi ve çatışmaların durdurulması istendi.

AMED

İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 343'üncüsünü Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi. Kayıp fotoğraflarının taşındığı eyleme, İHD Amed Şubesi yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, MEYA-DER yöneticileri ile kayıp yakınları katıldı. 

İHD Şube Yöneticisi Avukat Abdullah Zeytun, eylemde yaptığı konuşmada, devletin '90'lı yılları aratmayacak uygulamalarla, her gün sivil insanları katlettiğini söyledi. Yürütülen kirli savaş politikalarının bir an önce son bulması gerektiğinin altını çizen Zeytun, savaşın Kürt sorununu çözmediğini, derinleştiğini kaydetti. Zeytun, devletin bir an önce savaştan vazgeçip demokratik bir ortamda Kürt sorununun çözümüne dönük bir politika geliştirmesini istedi.

İHD Şube Yöneticisi Emin Ermin da, 1993 yılında yüzleri maskeli kişilerce katledilen Abbas Seyrek ve oğulları Abdullelam ile Zeki Seyrek'in hikayesini anlattı. Ermin, Seyrek'in eşinin beyanlarını şu şekilde aktardı: "Eşim Seyrek kırtasiyecilik, oğlum Zeki Cizre Belediyesi'nde işçiydi. Eşim bir kere 14 ay tutuklandı, bir kere de 19 gün gözaltında kaldı. Eşim serbest bırakıldıktan sonra şehir merkezinde çatışmalar yaşanmıştı. Hemen ardından yüzleri maskeli kişiler evimizi bastılar. Ellerinde uzun namlulu silahlar olan 3 kişi eşimi ve 2 oğlumu evden aldılar. 3'ünü de beyaz torosa bindirip götürdüler. Arabanın evden uzaklaşmasından kısa bir süre sonra silah sesleri geldi. Evin yaklaşık 150-200 metre uzakta koştuğumda eşim ve 2 oğlumun cesetleri kurşunla param parça olmuştu." 

BATMAN

Batman'da İHD ve kayıp yakınları, oturma eylemlerinin 343'üncüsünü Gülistan Caddesi'nde düzenledi. Kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eyleme HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran, DBP, HDP yöneticileri ve birçok kayıp yakını katıldı. Başaran, her hafta kayıp yakınlarının faillerinin bulunması talebinde bulunduklarını ifade ederek, "Kayıplara ilişkin her hafta taleplerimizi dile getirirken, Kürdistan ve Türkiye'nin birçok yerinde yeni kayıplar ve katliamlar yaşanıyor. Bunun en bariz örneğini de Cizîr, Gever, Silopî, Nisêbîn, Amed'dir" dedi. 

İHD Batman Şube Yöneticisi Nail Çiçeklidal da, İHD ve TİHV'in Cizre'nin raporuna dikkat çekerek, "Meydana gelen gelişmeler toplumu korkutuyor. Bütün halklara çağırımızdır, barış için birlik olalım diyoruz" dedi.

İZMİR 

İHD İzmir Şubesi, gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sormak ve faillerini sormak amacıyla Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması düzenledi. Dernek üyelerinin yanı sıra çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin de katıldığı açıklamada, "Kayıplar belli failler nerede" yazılı pankart ile gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı. 

İHD Şube Yöneticisi Ahmet Çiçek, 18 Eylül 1980 tarihinde Bingöl'de gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Hüseyin Morsümbül'ün hikâyesini kamuoyuyla paylaştı. Çiçek, 18 Eylül akşamı Morsümbül ailesinin Bingöl 'deki evinin Yüzbaşı Durmuş Coşkun Kıvrak komutasındaki asker ve polisler tarafından basıldığını kaydederek, ailenin lise öğrencisi olan çocuğu Hüseyin'in "İfadesini alıp bırakacağız" denilerek gözaltına alındığını söyledi.

Morsümbül'ün Bingöl Tugay Komutanlığı'na götürüldüğünü, onu soran ailesine ise Morsümbül'ün yüksek güvenlik önlemleri ile korunan taburdan kaçtığı yönünde beyanlarda bulunulduğunu aktaran Çiçek, daha sonra Morsümbül'ün babasının da gözaltına alındığını ve işkence yapıldığını belirtti. Morsümbül ve tüm kayıpların akıbetini sormaya devam edeceklerini vurgulayan Çiçek, "Biz insan hakları savunucuları, kayıplarımızı istiyoruz, kaybedenlerin cezalandırılmasını istiyoruz, adalet istiyoruz, Bunların gerçekleşebilmesi için barış istiyoruz" dedi. 

HAKKARİ 

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde bir araya gelen kayıp yakınları 2 hafta önce ilçede katledilen Fettah Es, Yakup Babat ve Ali Kaval'ın faillerinin bulunup, cezalandırılmasını istedi. Sanat Sokağı'nda bir toplanan ailelere İHD Temsilcisi Muhyettin Önal ve çok sayıda kişi de eşlik etti. 

Önal, Yüksekova başta olmak üzere Kürdistan'ın birçok noktasında yaşanan çatışmalara dikkat çekerek, yaşanan ölümlerini sorumlusunun Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi. Önal, "Sırf iktidar olma, koltuğunu korumak için bu savaşı başlattılar. Ama biz insan hakları savunucuları olarak, yeniden başlayan bu savaşa izin vermeyeceğiz" dedi. 

Ölümlerin daha fazla yaşanmaması için herkesin yaşananlara karşı çıkması gerektiğine dikkat çeken Önal, şunları söyledi: "Bu mesele kanla, silahla çözülmez. Vicdan sahibi herkesin başlayan bu savaşa karşı tavır takınması lazım. Bu savaşın hiç kimseye faydası yok. Buradan insan hakları savunucuları olarak Cumhurbaşkanı, Başbakan ve PKK'ye çağrı yapıyoruz; lütfen bu savaşı durdurun. Bu savaşın hiç kimseye bir faydası yok."