'Açıklamalarla tatmin olmayacağız; Sayın Öcalan ile görüşülsün!'

Asrın Hukuk Bürosu, ÖHD, TUAD ve HDP, düzenledikleri toplantıda acilen Öcalan ile görüşülmesini istedi. Toplantıda, açıklamalarla tatmin olunamayacağı mesajı verildi ve İmralı'ya ziyaret gerçekleştirilmesi gerektiği belirtildi.

Asrın Hukuk Bürosu, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), Tutuklu Aileleriyle Dayanışma Derneği (TUAD) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Örgütü, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından can güvenliğinden endişe duyulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'la avukatlarının, aile üyelerinin ya da bağımsız bir heyetin görüşmesi istendi.

ÇİÇEK: KİMSE AÇIKLAMALARLA TATMİN OLMAMIZI BEKLEMESİN!

Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Cengiz Çiçek, "Darbe girişiminin sistem içerisinde yarattığı tehdit düzeyini hesapladığımızda, benzer riskin İmralı'da Sayın Abdullah Öcalan ve diğer müvekkillerimiz şahsında gerçekleşmemesinin bir garantisi var mıdır? Soruyoruz; ülkenin Cumhurbaşkanı'nın bile can güvenliğinin hedef alındığı bir ortamda Sayın Öcalan'ın can güvenliği var mıdır? Nitekim darbe sonrası medyada 'darbecilerin hedeflerinden birinin de İmralı Cezaevi'ndeki PKK Lideri Abdullah Öcalan olduğu' yönünde haberler yapıldı" dedi.

"Öcalan'ın sağlık durumunun iyi olduğu yönündeki haberler servis edilse de bu türden dolaylı bilgilerle tatmin olmamızı kimse beklemesin" diyen Çiçek, şöyle devam etti: "İktidar yetkililerinin ağzından ifade edecek olursak bu kadar 'ihanet şebekelerinin' kol gezdiği bir ortamda kime nasıl güvenelim? Beştepe'nin, Genelkurmay karargahının merkezine sızma kabiliyeti gösterenlerin, İmralı'ya sızma olasılığı olmadığını düşünmek mümkün müdür?" diye sordu. Çiçek "dolayısıyla defaatla belirttiğimiz gibi müvekkilimiz Sayın Abdullah Öcalan'ın ve diğer müvekkillerimizin can güvenliğinden emin olabilmemiz için biz avukatlarının, aile üyelerinin ya da bağımsız bir heyetin ivedilikle İmralı adasını ziyaretine izin verilmelidir."

Çiçek, Kürt sorunu başta olmak üzere temel sorunlara bir demokratikleşme hamlesiyle cevap olunamazsa kendisini yıllar içerinde tekrar eden statükocu ve çözümsüz siyaset anlayışıyla darbeler ortamında debelenip duracaklarını belirtti.

Çözümden yana olan her birey ve kurumu, daha da geç olmadan Öcalan hakkında sağlıklı bilgi alınıncaya kadar harekete geçmeye çağıran Çiçek "Kazanan, her türden darbe ve darbeciler değil; hakların, inançların demokratik birliğini savunanlar olacaktır" diye kaydetti.

ERBAŞ: SÜREÇ İLERLESEYDİ DARBE GİRİŞİMİ OLMAZDI

HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Doğan Erbaş da AKP'ye yakın medya kuruluşlarının bilgi kirliliği oluşturmak için darbe günü darbeci askerlerin İmralı'ya gitmeye çalıştığını söyledi. "Abdullah Öcalan'ın bu konuda daha önce gerçekleştirdiği bir değerlendirme de kamuoyuna yansımıştı" diyen Erbaş, Öcalan'ın "150 metre ötemde darbeciler var" sözlerini hatırlattı. Erbaş, "Çözüm süreci gelişmezse darbe mekaniği devriye girer demişti. Bize göre de eğer çözüm süreci ilerleseydi ne bu darbe girişimi yaşanırdı ne de şimdi darbenin olumsuz sonuçlarını konuşuyor olurduk" diye konuştu.

RECEPOĞLU: SAYIN ÖCALAN İLE GÖRÜŞMELER BAŞLATILSIN

TUAD Yöneticisi Şule Recepoğlu ise şunları ifade etti: "Türkiye'de yaşayan herkes gibi Kürt halkı da barış ve demokrasi talep etmektedir. Bu taleplerin dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Barışa giden yolun ilk adımı müzakerelerin yeniden başlaması ve bunun için de Sayın Abdullah Öcalan'la görüşmelerin başlatılması gerektiğini düşünüyoruz" dedi. Recepoğlu, hak ihlallerini ve tecridi içeren uygulamaların birçoğunun 15 Temmuz'dan önce de yaşandığını hatırlatarak "Bugün OHAL nedeniyle çıkarılan kanun hükmünde kararname ve bununla birlikte başta Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan ve tüm siyasi tutsaklara uygulanan tecrit 15 Temmuz'dan öncede uygulanmaktaydı. Bugün yasal olarak meşrulaşmış oldu."

ESKİ: ALIŞTIRAMAZLAR

ÖHD Üyesi Veysi Eski de şöyle konuştu: "Darbeden önce İmralı'da uygulanan avukat görüş sistemi, darbeden sonra çıkarılan kanun hükmünde kararnameler darbeciler için de uygulanmaya başladı. Yani devlet bu adımıyla bugüne kadar İmralı'da olağanüstü halin ve olağanüstü bir hukukun uyguladığını kabul etmiş oluyor."

Eski, darbeden sonra çıkarılan kanun hükmünde kararnamenin de ilk olarak İmralı'da uygulanmaya başladığını söyledi. Eski, Bursa İnfaz Hakimliği'nin İmralı'ya yönelik vermiş olduğu kararın mevcut OHAL'i de aşan bir karar olduğuna dikkati çekerek, "Bir insanın tüm iletişimini ve etkileşimini kesilmesi insanlık onuruna aykırı bir durumdur" dedi.

Eski ayrıca, Öcalan'ın avukatları olarak basında yer alan haberlerde, darbeci askerlerin İmralı'ya yönelmiş olması durumunun bilinçli olarak servis edildiğini, Öcalan'a gerçekleştirilecek fiziki yönelime kamuoyunun alıştırılması maksadıyla yapıldığını düşündüklerini kaydetti.