6 Mayıs ile birleşik devrim mücadelesi hedeflenmiştir

TKEP-L Yaşar Bulut Karargah Komutanı Teğmen Ali, 6 Mayıs 1972’de Denizlerin idamı, yine 6 Mayıs 1996’da Şam’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik suikast girişimin amacının birleşik devrim mücadelesini engellemek olduğunu söyledi.

TKEP-L Yaşar Bulut Karargah Komutanı Teğmen Ali, 6 Mayıs 1972’de Denizlerin idamı, yine 6 Mayıs 1996’da Şam’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik suikast girişimin amacının birleşik devrim mücadelesini engellemek olduğunu söyledi.

TKEP-L Yaşar Bulut Karargah Komutanı Teğmen Ali, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ın Türkiye ve Kürdistan’da baskıya, sömürüye karşı silah mücadeleyi başlatan ilk devrimciler, ilk halk önderleri olduğunu ifade etti.

Teğmen Ali Deniz Gezmiş Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan devrim mücadelesinin üç yiğit evladı ve devrim önderleri olduğunu, Denizlerin Türkiye ve Kürdistan’da bütün zorlukları yenecek ve zafere ulaşacak bir devrim mücadelesinin mimarları olduğunu da dile getirdi.

Yeni girişimlerin büyük cesaret ve kahramanlıklar gerektirdiğini belirten Teğmen Ali, her çağın kendi yarattığı kahranmanları ve önderleri olduğunu belirtti.

Denizleri yaşadıkları toplumsal siyasal ve politik durumdan ayrı ele almamın eksik olacağını dile getiren Teğmen Ali, Denizlerin dünyada gelişen sosyalizm mücadelesinden etkilenerek yola çıktıklarını kaydetti.

TKEP-L Yaşar Bulut Karargah Komutanı Teğmen Ali, o günün koşullarında toplumsal değişim ve dönüşümün gerçekleşmesi için yeni mücadele yöntemlerinin gerektiğini, bunun için de Denizlerin, o dönemin bütün reformist uzlaşmacı parlementer politik örgütlerini aşarak THKO savaş örgütünü kurduklarını ifade etti.

“Denizler, Marksizm, Leninizm devrimci teorisini bilince çıkararak ve onu derinleştirerek devrimci bir program yarattılar” diyen Teğmen Ali, Denizlerin dünyayı değiştirmek için Marksizm’i, Leninizm’i rehber edindiğini, bunun sonucunda da savaşçı ruhu olan ve devrimci şiddet anlayışını esas alan devrimci bir örgüt yarattıklarını söyledi.

Denizlerin THKO’yu kurarken dünyada gelişen devrimci sosyalist mücadele anlayışın gerekliliğini bilince çıkararak hareket ettiklerini söyleyen Teğmen Ali, her ülkenin kendi ekonomik ve toplumsal çelişkilerinin belirliyici olduğunu, dünyada yaşanan gelişmelerin de buna etkileri olduğunu vurguladı.

Dünyada yaşanan toplumsal köklü değişimler ve devrimlerin Denizlerin mücadele anlayışının gelişmesine büyük katkı sunduğunu vurgulayan Teğmen Ali, THKO’nun Latin Amerika ve Afrika’da yaşanan devrimlerin, 68’de Fransa’da yaşanan öğrenci ayaklanmalarının Türkiye ve Kürdistan’a yansıması ve etkilerinin bir sonucu olduğunu kaydetti.

Teğmen Ali, Denizlerin Türkiye’de gelişen mücadeleyi, potansiyeli ve niteliğin zafere ulaşmasının ancak devrimci şiddet yoluyla olacağını, işçi sınıfı ve emekçi kitlelere özgürlüğün ancak bu yollarla ulaşacağını da göstererek, bir yol açtıklarını belirtti.

Bunun Marksist, Leninist teorinin Denizlerle somutlaşması olduğunu dile getiren Teğmen Ali, “Bu nedenle Marksizm’in bir doğma değil bir eylem klavuzu olarak pratiğe yansımasıdır” dedi.

Devrimcilerin tarihsel görevlerinden biri devrim ve sosyalizm için savaşmak olduğunu, fakat bunun yetmediğini, devrimcilerin devrimi politikleşmiş işçi sınıfı ve halk kitlelerinin yapacağı bilincinden yola çıkarak kitleleri devrim için hazırlamakla mükellef olduğunu ifade etti.

TKEP-L Yaşar Bulut Karargah Komutanı Teğmen Ali, Denizlerin bunu başaran devrim ve halk önderleri olduğunu da söyledi. Emekçi halkların denizlerin bıraktıkları mirası sahiplendiklerini ve geleceğe taşıdıklarını belirtti.

“Tarihsel deneyim birikim mücadele ile toplumsal bilinç, ölümsüzleşen devrimimizin önderleri ile bütünleşmiştir” diyen Teğmen Ali, farklı halk toplulukları ve işçi sınıfının güvenini kazanmak için doğrularda ısrar, politikada kararlı duruş ve ilkeli olmak gerektiğini vurguladı.

Denizlerin bunu yaşamda, söz ve eylem birliğinin uyumuyla halkların sevgisini kazandığını belirten Teğmen Ali, kararlı ve cesaretli olmanın devrimci yaşamın her aşamasında gerektiğini kaydetti.

“Denizler devrim sorununu pratik olarak görüyorlardı. Geleceğin bir sorunu olarak değil. Onlara sorulan her soruda cevap olarak ‘devrim yapmaktan geliyoruz’ demeleri de bunun en güzel örneğidir” diye devam eden Teğmen Ali, Denizleri devrimci kişiliğinden soyutlamaya çalışan ulusalcı-kemalist, şöven-milliyetçi parti ve kişiliklerin olduğuna ancak bunların Denizleri devrimci kişiliklerinden koparamayacağını söyledi.

THKO ile başlayan yürüyüşün TKEP-­­L ile devam ettiğini söyleyen Teğmen Ali, TKEP-L’nin de Denizlerin mirası olan bütün devrimci değerleri içinde barındıran Leninist parti sınıf savaşımına teorik pratik marksist leninist duruşu, illegal mücadele anlayışı, uzlaşmaz ilkesel duruşuyla bilinç yürek ve cesaretle, zafere büyük bir inanç ve kararlılıkla umut dolu geleceğe emin adımlarla yürüdüğünü söyledi.

TKEP-L Yaşar Bulut Karargah Komutanı Teğmen Ali, Denizlerin idam sehpasına giderken Kürt ve Türk halklarının birlikte mücadelesini, ortak mücadelenin gerekliliğini ve anlayışını gösterdiğini ifade etti.

Faşist TC devletinin, Denizleri idam ederken halkların mücadele birliğini engelleyeceğini düşündüğünü, Denizlerin devrimci çıkışının Kürdistan özgürlük mücadelesine büyük bir etkide bulunduğunu vurguladı.

Bugün, toplumsal devrimci bir güç olan PKK’nin devrimci ruhunun Denizlere dayandığını ifade eden Teğmen Ali, Türkiye’de yaşanan sert sınıf savaşımı ve faşişt askeri darbelerin, emekçi halkların birlikte örgütlenmesini ve birlikte mücadelesi engelleyemediğini söyledi.

“80 askeri faşist darbesiyle 90’lı yıllarda yaptığı infazlar ve katliamlarla milyonları etkileyen devrimin gelişimini engelemeyen faşist TC devleti, devrimin önderlerini yok etmeye çalışarak bunu durdurmaya çalışmıştır” diyen Teğmen Ali, Türkiye ve Kürdistan birleşik devrimini engellemeye çalışan emperyalist kapitalist egemen sistem, devrimin önderlerini yok etmek için her yolu denediğini belirtti.

6 Mayıs 1996’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a Şam’da yapılmak istenen suikast girişimine dikkat çeken Teğmen Ali, 6 Mayıs tarihinin tesadüf olmadığını, bu suikast ile hedeflenin Denizlerin, Mahirleri, İbrahimlerin esasen 71 devrimciliğinin devamcısı olduğunu her fırsatta ifade eden PKK’nin yok edilmesi olduğunu söyledi.

Öcalan şahsında Türkiye ve Kürdistan devrimci hareketlerinin birliğinin de hedeflendiğini söyleyen Teğmen Ali, devrimci durumun ve iç savaşın sertleştiği bir dönemde böylesi bir suikast girişiminin olması faşist TC devletinin içine girmiş olduğu durumu ortaya koyduğunu belirtti.

Teğmen Ali, yine bu suikast girişimiyle hedeflenenin, harekete geçen işçi sınıfı ve emekçi kitlelerle beraber Gazi ayaklanması ve Kürdistan serhildanlarının yaygınlaşmasını sağlayan nesnel koşulların olgunlaşması, Kürdistan’da birçok bölgede etkili olan gerillayı öncüsünden kopararak birleşik devrime engel olmak olduğunu da kaydetti.

“6 Mayıs 1972’de denizleri darağacına götüren ve devrimi engellemeye çalışan faşist TC devleti ile 1996’da aynı tarihte bir suikast girişimi ile PKK liderini katletmeye çalışan anlayışın ortak korkuları birleşik devrimin gücüdür” diye devam eden Teğmen Ali, Denizlerin yarattığı değerlerin ileri taşındığını, devrim mücadelesinin büyüyerek deneyim kazandığını dile getirdi.

Türk devletinin 6 Mayıs 1972 idamları ve 6 Mayıs 1996 suikast girişimi ile birleşik devrim mücadelesini yenilgiye uğratmak istediğini ancak bunu başaramadığını, bunun da en büyük kanıtının Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) olduğunu vurguladı.

TKEP-L komutanı Teğmen Ali, HBDH’ın zaferinin başta Ortadoğu halkları olmak üzere tüm dünya halkları için umut olacağını, bozkır gibi tutuşmaya hazır olan milyonlara ateşleyeceğini ifade etti.

HBDH’ın bütün oyunları bozacak politik olgunluğa niteliğe ve birikime sahip olduğunu söyleyen Teğmen Ali, birleşik devrim mücadelesi ve birikiminin Rojava devrimiyle zafere ulaştığını belirtti.

“Rojava halk devriminin önünde uzun zorlu bir patika olduğu bir gerçektir. Fakat asıl önemli olan bu devrimin halklara taşıdığı güçtür” diyen Teğmen Ali, Denizler ile başlayan Rojava devrmiyle somutlaşan birleşik devrim mücadelesinin yeni bir boyut kazandığını da dile getirdi.

Ne idamların, ne suikast girişimlerinin, ne katliamların kokuşmuş, çürümüş egemen sistemi ve onun temsilcilerinin yıkılışını durduramayacağını da söyleyen Teğmen Ali, “Türkiye ve Kürdistan devriminin 40 yılın verdiği büyük deneyimler, ödenen çok ağır bedellerden ve tarihsel deneyimlerden dersler çıkararak yıkılmaz bir güç haline geldi. HBDH’ın ve halkların toprağa düşen her devrim savaşçısının yüreğinde yaşıyor.

Denizlerin, Mazlumların, Mahirlerin, İbrahimlerin yarattığı kahramanlıklar ve destansı mücadele kararlılığı ve inancı ile oluşturulan HBDH’ın birleşik devrim mücadelesi zafere ulaşacaktır” dedi.