'33'lerin düşlerinin takipçisi, ideallerinin emekçisi olacağız'

Her ay olduğu gibi bir kez daha Kadıköy'de oturma eylemi yapan Suruç Aileleri İnisiyatifi, adalet talebini yineledi, dosyadaki gizlilik kararının kaldırılmasını istedi.

Yeniden inşa sürecinde yer almak için Kobanê'ye gittikleri sırada gerçekleştirilen bombalı saldırı sonucu 33 devrimcinin yaşamını yitirdiği Suruç katliamının üzerinden 18 ay geçti. Her ay olduğu gibi bir kez daha Kadıköy'de oturma eylemi yapan Suruç Aileleri İnisiyatifi, adalet talebini yineledi, dosyadaki gizlilik kararının kaldırılmasını istedi.

"Kalplerimiz adalet için atsın", "Gizlilik kararı kaldırılsın" ve 33 şehidin fotoğraflarının bulunduğu pankartların açıldığı eylemde "Suruç için adalet herkes için adalet", "Suruç'u unutma unutturma" sloganları atıldı.

Eylemde basın açıklamasını Suruç şehidi İsmet Şeker'in kızı Dilek Şeker okudu. Suruç katliamının üzerinden 18 ay geçtiğini hatırlatan Şeker, "33'lerin düşlerinin takipçisi, ideallerinin emekçisi ve hayallerinin gerçekleştiricisi olacağımız sözümüzü bir kez daha buradan haykırıyoruz" dedi.

Suruç katliamına ilişkin tek kamu görevlisinin yargılandığı davada mahkemenin dönemin Suruç Emniyet Müdürü Mehmet Yapalıal'a sadece "görevini kötüye kullanmaktan" 7 bin 500 TL para cezası vermesinin utanç verici bir durum olduğunu söyleyen Şeker, "Bu karar düpedüz aileler olarak bizlerle alay etme anlamındadır. 33'lerin hem yoldaşları hem aileleri olarak bu kararı tanımıyoruz" diye belirtti.

Yaşadıkları adaletsizliğin ilk olmadığını vurgulayan Şeker, "Türkiye tarihinin böyle rezil mahkeme kararlarıyla dolu olduğunu biliyoruz. Daha önce de söyledik, katliamda sorumluluğu olan birçok kamu görevlisini kaçırıp sadece bir tanesini 'yargılayarak' bizi kandıramazsınız. 'Yargıladığınız' o kamu görevlisine de 7 bin 500 TL ceza vererek adaleti sağlayamazsınız. Daha önceki başkaca siyasi katliam davalarında da sergilenen tiyatroyu bize 'adalet' diyerek yutturamazsınız. Tırnağına dünyaları değişmeyeceğimiz canlarımıza 'fiyat' biçerek bizim yüreğimizi soğutamazsınız" diye konuştu.

Cezasızlık politikasının tüm katliamların önünü açtığının altını çizen Şeker, "Reina'da göz göre göre gelen katliamda da dün aramızdan ayrılışının 10. yılında andığımız Hrant Dink'te de bu cezasızlık politikasının sonucudur" diye konuştu.

Şeker, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Suruç aileleri olarak adalet talebimizi gerek sokaklarda gerek alanlarda, gerek 33'lerimizin ölümsüz anıları önünde defalarca yükselttik. 33'lere sözümüz ve borcumuz var! Onların izinden giderek, yaşanabilir bir hayatı inşa etmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz."

Basın açıklamasının ardından konuşan Suruç gazisi Koray Türkay, "Suruç katliamının hesabını sorumlulardan hep birlikte sorma mücadelesini bugünden yarına çevremizdeki, etrafımızdaki arkadaşlarımızı, dostlarımızı, yakınlarımızı da katarak soracağız" diye belirtti.