‘Yeni bir Ýnsan Hakları Evrensel Beyannamesi lazım’

‘Yeni bir Ýnsan Hakları Evrensel Beyannamesi lazım’

Küresel Ýşgal Et Hareketi, yayımladıðı Mayıs Manifestosu’nda, bir çok talebinin arasında, yeni bir Ýnsan Hakları Evrensel Beyannamesi de yer aldı.

Dünyanın çeşitli kentlerinde sembolik mekanları geçici süre işgal ederek işlemez hale getiren ve meydan ya da parklarda bir araya gelerek bu noktaları kamp alanına çeviren Ýşgal Hareketi, “Küresel Mayıs Manifestosu” yayımladı. 15 Ekim 2011’de dünyanın çeşitli kentlerinde düzenledikleri eylemlerle gündeme gelen "Ýşgal Et" hareketi, manifestosunda. “Bazılarımızın gayrimeşru, karanlık ve yozlaşmış olarak gördüðü hükümetlerden, şirketlerden veya parlamento üyelerinden bir şey talep etmiyoruz. Hareketlerimizin içinde olan veya olmayan tüm dünya halklarına sesleniyoruz” denildi. Hareket’in kaleme aldıðı ve “Başka bir dünya istiyoruz ve böyle bir dünya mümkün” başlıðı altında yer alan talepleri özetle şöyle:

-Herkes için, saðlıða, ilkokuldan yüksek öðrenime kadar eðitime ve barınmaya parasız ve evrensel erişim.

-Herkes için parasız çocuk bakımını da içeren çocuk haklarına tam saygı.

-Bütün yaşlarda onurlu bir şekilde yaşamamızı saðlayacak emeklilik/emekli aylıðı. Zorunlu evrensel hastalık izni ve ücretli izin.

-Her insanın geçinmek için yeterli bir gelire erişimi olmalı, dolayısıyla iş veya alternatif olarak evrensel temel gelir garantisi talep ediyoruz.

-Şirketler hesap verebilir olmalı.

-Ekmeðin yanında gül de istiyoruz. Geliri düşürmeden, çalışma saatlerinin aşamalı olarak azaltılmasını talep ediyoruz.

-Sürdürülebilir tarım aracılıðı ile gıda baðımsızlıðı, herkesin yararına, gıda güvenliði aracı olarak desteklenmeli.

-Deðişen yaşam şeklimizin organik/ekolojik olması veya hiç olmaması gerektiði anlayışıyla hareket eden politikalar talep ediyoruz.

-Politikalar, üretim modelini deðiştirmeye yardım eden büyük yatırımlar aracılıðı ile fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçişi desteklemeli.

-Bütün ülkeler, şirketler ve bireyler için zorunlu olan uluslararası çevre standartlarının oluşturulmasını talep ediyoruz. Çevre soykırımı uluslararası olarak en önemli suçlardan biri olarak tanınmalı.

-Vergi cennetlerini ortadan kaldırarak ve bir Finansal Ýşlem Vergisi oluşturarak finansal spekülasyonu kontrol etmek ve düzenlemek. Var oldukları sürece, IMF, Dünya Bankası ve Basel Bankacılık Denetim Komitesi tamamıyla demokratikleşmeli. Şimdiden itibaren, onların görevi demokratik karar alma temelinde iktisadi kalkınmayı teşvik etmek olmalı.

-Var oldukları sürece, küresel ticaret sisteminin ve Dünya Ticaret Örgütü’nün kökten bir reform geçirmesi ve demokratikleşmesi gerekmekte.

-Ücretlerin olduðu kadar, hayatın ve kaynakların ticarileştirilmesi ve ülkeler arasındaki damping son bulmalı.

-Düzgün bir iktisadi yönetim için hayati olan ve doðal kaynaklar ve ekonomik kurumlar olarak tanımlanan evrensel ortak varlıkların demokratik bir biçimde kontrol edilmesini istiyoruz.

-Toplumsal eşitsizlikler sürdüðü müddetçe, bütün düzeylerde vergilendirme dayanışma ilkesini beslemeli. Azami gelir sınırlanmalı ve asgari gelir acımasız toplumsal bölüşümleri ve onun toplumsal, siyasal ve iktisadi etkilerini azaltacak şekilde düzenlenmeli.

-Borç varsa, Ekvador ve Ýzlanda örneklerinde olduðu gibi, borçlu ülkelerin borçlarının toplumsal denetimini talep ediyoruz. Finansal kurumlara olan gayrimeşru borçlar ödenmemeli.

-Sadece küçük bir azınlıða fayda getiren ve çoðunluða ızdırap çektiren finansal kemer sıkma politikalarına mutlak bir son verilmeli.

-Bankalar var olduðu müddetçe, ticari ve finansal bankalar ayrılmalı ve “batmak için çok büyük” olan bankaların önüne geçilmeli.

-Şirketlerin yasal bireyselliðine son verilmeli. Şirketler, insanlarla aynı düzeyde haklara sahip olamaz. Kamunun, işçileri, yurttaşları ve çevreyi koruma hakkı, özel mülkiyetin ve yatırımın korunmasından daha üstün olmalıdır.

-Tüm insanlıðı etkileyen tüm kararlar, katılımcı ve doðrudan Birleşmiş Milletler Parlamenterler Meclisi’nde veya olası bir BM Halkların Meclisi gibi demokratik forumlarda alınmalı, G20 ve G8 gibi zengin kulüplerinde deðil.

-Tüm düzeylerde, temsili olmayan doðrudan demokrasiyi de içeren, mümkün olduðunca katılımcı olan bir demokrasinin gelişimini istiyoruz.

-Seçim sistemleri mümkün olduðunca adil ve temsil edici olmalı ve orantılılık ilkesini tahrif edecek eðilimlerden kaçınılmalı.

-Medyaya ulaşımda ve medyanın yönetiminde demokratikleşme istiyoruz. Medya, adil olmayan politikalar hakkında yüzeysel bir oydaşma yaratmanın aksine, kamunun eðitimine hizmet etmeli.

-Şirketlerde ve işyerlerinde demokrasi istiyoruz. Ýşçiler, ücret ve cinsiyet farkı gözetilmeksizin, çalıştıkları şirketlerde gerçek karar alma gücüne sahip olmalı. Gerçek demokratik iktisadi kurumlar olarak, kooperatif şirketlerini desteklemek istiyoruz.

-Tam ve eksiksiz bir ifade, toplantı ve gösteri özgürlüðü istiyoruz; ayrıca internet, sansürleme girişimlerinin sona ermesini talep ediyoruz.

-Ýnternette ve internet dışında özel hayatın gizliliðine saygı duyulmasını talep ediyoruz.

-Askeri harcamaların asgari seviyeye indirilmesini talep ediyoruz.

-Etnik, kültürel ve cinsel azınlıkların, medeni, kültürel, siyasal ve iktisadi hakları bütünüyle tanınmalı.

-21. yüzyıl için uygun, katılımcı, doðrudan ve demokratik yollarla yazılacak yeni bir Ýnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin gerekliliðine inanıyoruz. Mevcut Ýnsan Hakları Beyannamesi, bizim haklarımızı tanımlamaya devam ettikçe, zengin ve fakir ülkelerde, herkes için zorunlu olmalı. Hükümetler, şirketler ve bireyler tarafından işlenen toplumsal, iktisadi ve çevresel suçları soruşturmak üzere küresel bir mahkeme şeklinde kurumlar kurulmalı ve bu kurumlar bu konularda riayete zorlayıp uymayanları cezalandırmalı.

ANF NEWS AGENCY