Rusya ve Türkiye’nin arabuluculuk yaptığı ateşkesin dün gece yarısından itibaren planlandığı gibi başladığı duyurulurken, diğer ateşkesler gibi başarısız olacağı belirtiliyor.

Ateşkes kararı alındığının ilan edilmesi ardından 1 Ocak’ta görevi devralacak yeni Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, ateşkesin ‘olumlu’ olduğunu vurguladı.

Suriye rejiminin yanı sıra ‘muhalif’ grupların içerisinde yer aldığı Suriye Ulusal Koalisyonu (SUK) adlı tartışmalı çatı örgütünün de teyit ettiği ateşkesi Ehrar el Şam adlı çetelerin aralarında olduğu 7 farklı grup imzaladı.

Ateşkes görüşmelerinden dışlanan Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) açıklamasında da temkinli yaklaşım söz konusuydu. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Toner, ateşkese dair gelen bilgilerin ‘önemli gelişmeler’ olduğunu söyledi. Sözcü, ABD’nin Suriye’deki savaşta ‘askeri çözümün olamayacağına’ dair pozisyonunu koruduğunun altını çizdi.

Toner, ABD’nin Suriye’de çözümün sağlanmasına ilişkin Cenevre’de müzakerelerin yapılmasını desteklediklerini de vurguladı.

Suriye rejimi ile Türkiye ve Suudi Arabistan destekli gruplar arasında daha önce de birçok kez ateşkes ilan edilmiş, ancak hiçbiri kalıcı olmamıştı. Son ateşkesin Halep’in tümüyle rejim güçlerinin kontrolüne geçmesiyle sonuçlanan operasyonlar ile Palmira kentinin yeniden DAİŞ işgaline girdiği çatışmalardan sonra gelmesi dikkat çekiyor.

Ayrıca Rusya’nın batılı ülkelerle ilişkilerinin giderek gerildiği bir dönemde böylesi bir hamlesinin  ne kadar kalıcı sonuçlar doğuracağı tartışmalı. Zira Suriye’de sadece Rusya, Türkiye veya Suudilerin desteklediği gruplar bulunmuyor ve ABD ile diğer batılı ülkelerin dahili söz konusu.