Stockholm'de soykırım konferansı

Stockholm'de soykırım konferansı

Ýsveç Ermeni Federasyonu’nun soykırımının 79. yıldönümü dolayısıyla Stockholm’de düzenlediði konferansta konuşan bilim adamları, tarihçi ve sanatçılar yaraların sarılması için Türk Devletine soykırımı kabul etmesi çaðrısında bulundular.

Konferans yönetmen Suzanne Khardaian’ın “Büyükannemin Dövmeleri” filminin bir kesitin gösterilmesi ile başladı. Soykırımdan kurtulmayı başaran 104 yaşındaki Maria başından geçenleri anlattıðı bölümün gösterilmesinin ardından soykırımda yaşamını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.

Filmin yapımcısı Peå Holmqvist Ermenilere yapılan soykırımını ilk kez 1977 yılında Kudüs’te duyduðunu, yüksek öðrenim görmüş ve toplumsal sorunlara ilgi duyan birisi olarak o güne dek soykırımı hakkında hiç bir şey bilmediði için utanç duyduðunu söyledi. Daha sonra olayı araştırdıðını ve soykırımını konu alan 4 film yaptıðını belirtti. Gelinen aşamada Ermeni soykırımının bir çok insan tarafından bilindiðini söyleyen Holmqvist, buna örnek olarak da bir kaç gün önce tamirhanede arabasının tekerlerini deðiştiren Kürt ile arasında geçen diyalogu şu cümlelerle aktardı: “Kendisine Kürt olup olmadıðını sorduðumda şaşkınlıkla Kürt olduðunu nasıl anladıðımı ve dilini nasıl tanıdıðımı öðrenmek istedi. ‘Ermeni soykırımıyla ilgili araştırmalar yaptıðım’ için diye cevaplayınca ‘evet biliyorum o bize yönelik soykırımından önceydi’ dedi.”

2012 yılında tamirhanede çalışan bir Kürdün soykırımı bilmesinin çok olumlu olduðunu söyleyen Holmqvist, “Türkiye herkesin bildiði bu gerçeði bir gün kabul edecek” şeklinde konuştu.

Lund Üniversitesi Öðretim Görevlisi Maria Småberg soykırımı sırasında Ýsveçli kadın misyonerlerin çalışmalarını konu alan bir konuşma yaptı. Ýsveçli kadın misyoner Alma Johansson’un soykırım esnasında şahit olduklarını Batılı ülkelerinin elçiliklerine anlatmak ve önlem almalarını saðlamak için 3 hafta at sırtında binlerce kilometre yol kaydettikten sonra Ýstanbul’a ulaştıðında yaşadıklarını Johansson’un anılarını okuyarak aktardı: “3 hafta yorucu bir yolculuktan sonra Konstantinapol’a ulaştım. Ancak anlattıkların Batılı devletlerin elçilerinin ilgilerini çekmedi. Dünya ortadan kaldırılmak istenen 3 milyonluk halk yerine daha önemli işlerle ilgileniyordu. ...”

Småberg misyoner Alma Johansson’un kaleme aldıðı anıların daha sonraları Ýngiltere’de bir gazete ile kilisenin yayın organında yayınlandıðı ama medyanın esas olarak olanları görmezden gelmeyi yeðlediðini söyledi. Suskunluðu protesto etmek için Johansson’un 15 yıl sonra “Ben yaşadıklarımı ve gördüklerimi aktarmak istiyorum. Türklerin bir halkı ortadan kaldırması tüm medeni Dünyanın gözleri önünde protesto edilmeksizin gerçekleşti” diye yazdıðını aktardı.

Ancak Johansson ve diðer Ýsveçli kadın misyonerlerin anlattıkları Ýsveç halkını etkiler. 1917 yılında Ermeni Haklıyla Dayanışma Komitesi kurulur. Sosyalistlerin önderliðini yaptıðı komite soykırımın duyurulması amacıyla gazetelere makaleler gönderir, protesto gösterileri örgütler. Daha sonraları Başbakan olan dönemin Sosyal Demokrat Milletvekili Hjalmar Brantin konuyu parlamentonun gündemine getirir ve Ermeni halkının soykırıma uðradıðını söyler. 1920 yılında da Milletler Cemiyeti’nde yaptıðı konuşmada aynı şeyleri tekrarlar.

Ermeni soykırımını konu alan pek çok kitap yazan Tarih Profesörü Klas-Göran Karlsson Osmanlı Devletinin Ermenilere yaptıðı soykırımının 1917 veya 1923’te sona ermediðini, hala sürmekte olduðunu, konu tüm yönlerinle ele alınana ve gerçekler kabul edilene kadar da süreceðini söyledi. Dünya’da 24 Nisan 1915’ten itibaren Ermenilere soykırım yapıldıðını kabul etmeyen tek bir aklı başında insanın olmadıðını, ama Türkiye’nin hala gerçekleri kabul etmemekte direndiðini söyledi. 3 yıl sonra soykırımının 100 yıldönümü olacaðına dikkat çeken Karlsson “O zamana dek Türkiye’nin soykırımını kabul edeceðini ve olayın tarihin sayfalarında kalacaðını umut ediyorum” diyerek konuşmasını bitirdi.

Profesör Göran Gunner kendisinin papaz olarak olarak çalıştıðı yıllarda görev yaptıðı kilisede soykırıma tanık olan misyonerlerin mektuplarını fark ettiðini ve daha sonra Doðu Anadolu’ya giderek 1,5 ay araştırma yaptıðını söyledi. Ýsveçli misyonerlerin Ermenilere yönelik katliam ve soykırımını 1890’ların ortalarından itibaren tanıklık ettiklerini, Evin Sundvall adındaki misyonerin 30 yıl Ermeniler’e yardım ettiðini, kilisenin geri dönmesi için yaptıðı çaðrıya uymadıðını ve orada yaşamını yitirdiðini anlattı.

Gunnel, Türk ve Alman dostu olan Enver ve Talat Paşa ile arkadaşlık yapan Ýsveçli bir gezginin bile anılarında çadırlarda yaşayan, sokaklarda sefalet içinde dolaşan ve karınlarını doyurmak için çim yiyen yüzlerce Ermeni kadınından söz ettiðini söyledi.

ANF NEWS AGENCY