Son 15 yıl içerisinde çatışmaların artması, milyonlarca insanın göç yollarına düşmesine neden oldu.

Her yıl yüzbinlerce göçmen ve mülteci daha iyi bir yaşam umudu, ya da umutsuzluktan ölümcül yollardan geçiyor. Bu sayı giderek artıyor. Kimi savaştan kaçıyor, kimi sefaletten.

2015 yılının başından beri yaşanan göç akışı, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en ağır kriz olarak değerlendiriliyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Temsilciliği'nin 1951'den bu yana tuttuğu veriler de bunu gösteriyor.

SON BEŞ YILDA 14 ÇATIŞMA

Veriler, 60 yılı aşkın bir süredir hiçbir dönem dünyada bu kadar mülteci nüfusunun oluşmadığını gözler önüne seriyor.

Bu artış özellikle 2005 yılından bu yana hızlandı. 2005 yılında dünya genelinde 19.4 milyon mülteci vardı. 2015 yılının başına gelindiğinde, mülteci nüfusu 52,9 milyona yükseldi.

Bu güçlü artış, özellikle giderek artan çatışmalardan kaynaklanıyor. BM temsilciliğine göre son beş yılda 14 çatışma bu göçlere yol açtı. Çatışmalardan sekizi Afrika'da yaşandı. Yani Fildişi Sahilleri, Orta Afrika Cumhuriyeti, Mali, Nijerya'nın Kuzeyi, Güney Sudan ve bu yıl Burundi.

Ortadoğu'da Suriye, Irak ve Yemen olmak üzere üç çatışma yaşanırken, Avrupa'da Ukrayna çatışma alanına dönüştü. Asya'da ise Kırgızistan, Myanmar'ın birçok bölgesi ve Pakistan çatışmalı bölgeler olarak kayıtlarda yerini aldı.

Bununla birlikte Kolombiya veya Nepal'deki iç savaşlar gibi eski çatışmalar da bu göç akışına katkıda bulundu.

EN BÜYÜK MÜLTECİ KONTENJANI SURİYELİLER

Mülteciler konusunda en büyük kontenjanı Suriyeliler oluşturuyor. 2011'de başlayan iç savaşta ülke harabeye dönüşürken, 2015'in başında 23 milyon nüfuslu ülkenin yarısı, yani 11,7 milyon kişi iç göçe maruz kaldı. Durum öylesine kötü bir hal aldı ki Birleşmiş Milletler, Suriye'den kaçan herkesi otomatik olarak mülteci kabul etti.

Şaşırtıcı bir şekilde, mülteciler arasında ikinci büyük nüfusu Kolombiyalılar oluşturuyor. Kolombiya ordusu, devreye konulan paramiliter gruplar ve FARC arsındaki çatışmaların sonucu olarak 6 milyonu aşkın kişi göçe maruz kaldı. Bunların büyük kısmı iç göç mağdurlarından oluşuyor.

Kolombiyalıları, 4.1 milyon mülteci ile Iraklılar takip ediyor. Bunların üçte birinden biraz fazlası, yani 1.5 milyonu iç göçe maruz kalırken, diğerleri ülke dışına çıktı.

BM'ye göre her 10 mülteciden 9'u ekonomik olarak az gelişmiş olarak değerlendirilen ülkelerde bulunuyor. Diğer bir ifadeyle bunlar Avrupa'da değiller.

MÜLTECİLERİN ÇOĞU GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE

Mültecilerin en fazla bulunduğu ülkelerin başında Suriye, Kolombiya ve Irak geliyor. Bununla birlikte Kongo'da 3 milyon, Pakistan'da 2.8 milyon ve Sudan'da 2.4 milyon mülteci yaşıyor.

Mültecilerin üçte biri Yakın ve Ortadoğu'da yoğunlaşıyor. Bu bölgede 17.2 milyon mülteci bulunuyor. Bunların 1.2 milyonu Türkiye'de, 1.2 milyonu Lübnan'da yer alıyor.

Krizi çok gündemleştiren Avrupa ülkeleri bu yükün en azını üstlenmiş durumda. Fransa'da 2014 yılı sonu itibariyle 310 bin mülteci veya ilticacı vardı. Yani her 10 bin kişiye 46 mülteci düşüyordu. Buna karşın küçük ülkeler olan Letonya'da her 10 bin kişiye 1322 mülteci, Estonya'da 641 mülteci, İsveç'te 233 ve Norveç'te her 10 bin kişiye 109 mülteci düşüyordu. Almanya'da 2014 yılında 455 bin mülteci ve ilticacı vardı. Diğer bir ifadeyle her 10 bin kişiye 56 mülteci düşüyordu. Almanya 2015 yılı sonuna kadar 800 bin ilticacı bekliyor.