İsveç'in BM Güvenlik Konseyi'nde yer alması dolayısıyla günlük Dagens Nyheter gazetesinde yayımlanan makalesinde Wallström, İsveç'in Güvenlik Konseyi bünyesinde yapmayı planladığı çalışmaları kamuoyuna açıkladı.

Dünyada pek çok karmaşık anlaşmazlığın sürdüğü bir dönemde İsveç'in Güvenlik Konseyi'nde yer aldığına dikkat çeken Wallström, ”Suriye süren bir kabustur. Yakın çevremizdeki gerilim arttı. Savaştan sonra Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler arasında barışı sağlamak için başlatılan işbirliği kuşku ile karşılanıyor. Yerine yüksek derece yalıtım ve milliyetçiliği savunan sesler yükseliyor” diyor.

Tüm bu nedenlerden dolayı dünyadaki gidişatı daha olumlu bir yönde değitirmek için kaybedilecek zamanın olmadığını söyleyen Wallström, İsveç'in başkanlık yaptığı dönemde öncelik verecekleri çalışmaları şu şekilde sıralıyor:

KADINLAR BARIŞ SÜRECİNE DAHİL EDİLMELİ

İlk olarak; İsveç'in Birleşmiş Milletler'in yeni Genel Sekreteri Antonio Guterres'in iyi bir başlangıç yapması için çaba göstereceği ve bunun Güvenlik Konseyi ile yeni Genel Sekreter arasında aktif ve yapıcı ilişkiler kurulmasının temelini oluşturacağı belirtiliyor.

İkinci olarak; Çatışmaları önleyici çalışmalara ve bunun sağlanması için de kadınlar, barış ve güvenlikle olan bağlantılara öncelik vereceği belirtiliyor. Birleşmiş Milletler'in silahlı çatışmaları ve tekrarlanmasını önlemesi, kadınları barış sürecine dahil etmesi, barış, güvenlik ve gelişme arasındaki ilişkiyi anlamasının gerektiğine vurgu yapılıyor.

ÇALIŞMALARA SİVİL TOPLUM KATILMALI

Son olarak da; Güvenlik Konseyi'nin çalışmalarının iyileştirilmesi için yapılması gerekenler ”Biz, Güvenlik Konseyi'nin daha fazla eylem gücüne ulaşmasına, şeffalığı ve meşruiyetine katkıda bulunacağız. Çalışma biçimimize güven ve yakın ilişkiye katkıda bulunacak açıklık ve diyalog damgasını vuracak. Çalışmalara geniş barış aktörleri ve sivil toplum dahil edilmeli” denilerek sıralanıyor.

İlk adım olarak da, İsveç'in 10 Ocak tarihinde çatışmaların önlenmesini için alınacak önlemleri tartışmak için bakanlar düzeyinde bir toplantı yapacaklarını söyleyen Wallström, ”Gelecekte yeni çatışmalara, insanlık acılara yol açacak, Birleşmiş Milletler'in gündemine gelebilecek uyarı sinyallerini görmezden gelemeyiz” diyor.

KADINLARIN SESLERİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'DE DUYULMALI

Feminist bir dış politika izlediğini söyleyen İsveç'in Dışişleri Bakanı Wallström, makalesinde kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi ve kadınların barış görüşmeleri içinde yer almalarının önemine ”Uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması için kadınların barış görüşmelerinde aktif katılımları  stratejik önemdedir. Bu, doğru ve akıllıcadır, araştırmalar kadınların yer aldıkları barışın daha uzun ömürlü olduğunu gösteriyor. Suriyeli, Somalili ve diğer kadınların sesleri Birleşmiş Milletler'de duyulmalı” diyor.

İsveç, geçtiğimiz yıl haziran ayında BM Genel Kurulu'nda yapılan seçimlerde 134 oy alarak BM Güvenlik Konseyi'ne 2 yıl geçici üye olarak seçilmişti.