Fransa sağının adayına adli soruşturma açılacak

Fransa'da haftalardır skandallarıyla gündemde olan merkez sağın cumhurbaşkanı adayı François Fillon'a yönelik adli soruşturma açılmasına karar verildi.

Ultra liberal kemer sıkma politikaları vaatleriyle Alain Juppé ve Nicolas Sarkozy gibi isimleri geride bırakarak sağın ön seçimlerini kazanan François Fillon, eşi ve çocuklarına 1 milyon euroya yakın haksız kazanç sağlamakla suçlanmıştı.

Birçok kanıta ve bizzat eşinin gayri ihtiyari itiraflarına rağmen iddiaları reddeden Fillon, adaylıktan çekilmemişti.

Ancak soruşturmayı yürüten sorgu hakimlerine bugün ifade veren Fillon hakkında adli soruşturma açılmasına karar verildi.

Kararı veren üç hakim, Fillon’un Nisan ayında seçilmesi halinde 5 yıl boyunca dokunulmazlığının olacağını hatırlatarak, bunun soruşturmayı imkansız hale getireceğine dikkat çektiler.

Daha önceki açıklamalarında hakkında adli soruşturma açılması halinde adaylıktan çekileceğini söyleyen Fillon’un çekilip çekilmeyeceği merak ediliyor.

AİLESİNE 900 BİN EUROYU AŞKIN HAKSIZ KAZANÇ SAĞLADI

Ocak ayı sonunda mizah gazetesi Le Canard Enchainé'de yayınlanan haberlerde, 1998-2012 yılları arasında Parlamento'da Fillon'un asistanı olarak gösterilen eşi Penelope Fillon'a 830 bin civarında maaş ödendiği ortaya konmuştu. Eşinin bir İngiliz gazeteciye verdiği bir röportajda da gerçek hayatta François Fillon’la pek de çalışmadığı ortaya çıkmıştı.

Fillon’un yine 2005-2007 yılları arasında henüz hukuk öğrencisi olan iki çocuğunu sırayla ‘hukuki danışman’ olarak işe aldığı ve parlamento fonlarından 84 bin euro ödeme yaptığı anlaşılmıştı.

ULTRA LİBERAL VAATLERİN ADAYI

Sağın adayı Fillon’un en dikkat çeken yanı ise, tüm adaylar içerisinde devlet bütçesinde en fazla tasarruf öngören isim olmasıydı. Fillon, seçilmesi halinde kamudaki memur sayısını 500 bin kişi, yani yüzde 10 oranında azaltmayı, sağlık sigortasının ağır hastalıklar dışında özel sigorta şirketlerine devredilmesini ve yine dar gelirlilere ödenen sosyal yardım tek bir kalem altında toplayarak, ‘tasarruf etmeyi’ vaat ediyordu.