18 Temmuz’dan bu yana 4 ayrı saldırının yaşandığı Almanya’da mültecileri ve diğer yabancıları tartışmanın odağına koyma çabaları dikkat çekiyor. Ülkede 18 Temmuz’dan bu yana yaşanan saldırılar nedeniyle yabancılara ve özellikle de mültecilere yönelik genelleştirici ve ırkçı söylemlere karşı uyaran Die Linke Eşbaşkanlarının açıklamasında, “son günlerde yaşanan korkunç olaylar sığınmacı ve ilticacılara yönelik toplu bir suçlamaya dönüşmemelidir” denildi.

Suriye’den kaçan çok sayıda mültecinin bizzat DAİŞ zulmüne maruz kaldığını hatırlatan Eşbaşkanlar, Almanya’daki mültecilerin toplumun diğer kesimlerine göre daha fazla suç işlemediğinin istatistiklerle sabit olduğuna dikkat çektiler.

Sığınmacılara yönelik nefret söylemlerinin ülkeyi daha güvenli hale getirmeyeceği vurgulanan açıklamada, sınırdışı çağrılarının sadece ‘aşırı sağcıların ve teröristlerin değirmenine su taşıyacağının’ altı çizildi.

İslamcı radikalleşmenin ve (Alman) ırkçılığının ‘bir madalyonun iki yüzü’ oldukları belirtilen açıklamada, buna karşı toplumun duyarlı olması istendi.

Die Linke Eşbaşkanları, saldırılar sonrsında askeri birliklerin ülke içinde görev almasına yönelik çağrılara karşı olduklarını vurgularken, daha fazla polisiye önlemin de yeterli olmayacağı belirtildi.

Açıklamada, toplum içindeki sorunların aşılabilmesi için öğretmen, sosyal danışman ve eğitmen açığının kapatılmasına yönelik çalışmalara ağırlık verilmesi çağrısı yapıldı.