Brüksel’de ‘Çalışma Yasası’na karşı onbinler sokağa indi

Belçika’da federal koalisyon hükümetinin kuruluşunun ikinci yılında farklı kesimleri temsil eden çok sayıda sendika tasarruf önlemlerine karşı tepkilerini büyük bir eylemle dile getirdi.

Katolik çalışan sendikası ACV/CSC, sosyalistleri temsilen ABVV/FGTB ve liberal ACLVB/CGSLB sendikaları güçlerini birleştirerek Brüksel’de büyük bir protesto gösterisi düzenledi.

Öğle saatlerinde Brüksel Kuzey İstasyonu’nda (Noordstation) başlayan yürüyüşe 70 bini aşkın çalışan katıldı. Eylemciler, ‘Eğer bir şeyler yapmazsak, gençler modern zamanın kölesi olacak’ sloganıyla hükümetin ezilenlere düşman politikalarına tepki gösterdi.

Eyleme Caterpillar, AXA ve ING çalışanlarının yanı sıra kadın örgütleri, öğrenciler, sanatçılar, kamu sektörü ve özel sektör çalışanları katılırken, Charles Michel hükümetini uyardı. Eylemde yapılan konuşmada, “Bütçedeki deliğin faturasını biz değil, Charles Michel ödeyecek. Çok uluslu tekellerden alınmayan vergiler ve bankaları kurtarma planları, aslında bütçedeki bu derin açığa kimlerin neden olduğunu göstermektedir. Bu klasik bir hükümet senaryosudur. İşçileri ve çalışanları rahat bırakın. Mücadelemize devam edeceğiz” denildi.

FGTB sendikası adına konuşan Genel Başkan Rudy De Leeuw, hükümetin uyguladığı anti sosyal politikaların son 30 yılın en ağırı olduğunu belirterek, genel grev çağrısı yaptı.

FGTB Genel Sekreteri Marc Goblet ise, “Bu hükümeti durdurmak ve işçi haklarına saygılı hale getirmek için daha kararlı ve radikal eylemlere ihtiyaç var. 7 Ekim’de birçok işyerini kapsayan grev ve eylemler gündemde olacak. Ardından da 11 Ekim’de ortak bir direniş cephesi yaratmak için bir araya geleceğiz’’ diyerek, ülke genelini kapsayan eylem veya genel grev kararı alabileceklerini ifade etti.

Eylem günü Fransızca konuşulan Valon Bölgesi’nde tren ve otobüs seferlerinde büyük aksamalar yaşandı.  

Çalışma Bakanı Kris Peeters’in adından esinlenilerek Peeters Yasası olarak da adlandırılan ve  yürürlüğe konulmak istenen yeni Çalışma Yasası, Fransa’da onaylanan yasayla benzer özellikler taşıyor. Fransa’da aylarca süren protesto gösterilerine rağmen hükümet, anayasaki hakkını kullanarak hem Ulusal Meclis hem de Senato’da oylama yapmadan yasayı yürürlüğe koymuştu. 

...