Almanya’da bu yıl birçok eyalette sürpriz oy oranlarına ulaşan ve önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimler öncesinde başta Angela Merkel’in partisi CDU olmak üzere mevcut partileri endişelendiren AfD’nin yeni programı kabul edildi. Sağ-popülist parti, İslam’ı ‘birinci tehlike’ olarak görürken, tepkilere yol açan aşırı radikal önerilerin bir kısmını ise törpüledi.

2013 yılında kurulan ve kimi anketlerde yüzde 14 gibi oy oranlarına ulaşan Almanya İçin Alternatif (AfD) adlı parti yeni parti programını kabul etti.

Stuttgart kentinde iki gün boyunca süren tüzük kongresinde, partinin kuruluş programında yer alan Avrupa para birimi Euro’dan çıkılması fikri yeniden kabul edildi. Almanya’nın NATO üyeliğinden çıkmasına yönelik öneri ise AfD delegelerince kabul edilmedi.

Almanya’daki tüm atom silahlarının ve yabancı ülke birliklerinin çıkmasına ilişkin madde de programda yer aldı. Almanya’da İkinci Dünya Savaşı sonrasında ülkeye yerleştirilen Amerikan, İngiliz ve Fransız askerlerinden halen 50 bin kadarı görev yapıyor. Bu askerlerin çoğunluğunu Amerikalılar oluşturuyor.

‘YABANCI ÜLKELERİN ALMANYA’DA CAMİ İNŞA ETMESİ YASAKLANSIN’

AfD’nin son aylarda eyalet seçimlerindeki başarısının kaynağı olarak gösterilen İslam karşıtlığı konusunda ise bazı aşırı talepler törpülendi. Müslüman ve Yahudileri de ilgilendiren ‘sünnet yasağı’ talebine programda yer verilmezken, sadece ‘siyasal İslama’ karşı olunmasına yönelik talep de reddedildi.

Parti programında kesin bir dille ‘İslam Almanya’ya ait değildir’ denilirken, partinin sert kanadından Başkan Yardımcısı Beatrix von Storch’un bunda etkili olduğu görüldü. Yabancı ülkelerin Almanya’da cami inşası ve ezanın yasaklanması gibi maddeler de programda yer aldı.

MÜLTECİLER ALMANYA’YA GELMEDEN SEÇİLECEK!

AfD’nin oy potansiyelini arttırmasına katkı sağlayan göç sorununda ise biraz daha yumuşak bir dil seçilirken, mülteci göçüne karşı duruş devam edecek. ‘Ölçülü göçe’ izin verilmesi istenen programda, mültecilerin ise Almanya’ya gelmeden önce davalarının ülkelerinde görülmesi ve böylece ülkeye kabul edilmelerinde uzlaşıldı.

BİRÇOK ANKETTE ÜÇÜNCÜ PARTİ; MERKEL’İN PARTİSİNİ ERİTİYOR

2013 yılı ilkbaharında kurulan AfD, aynı yılın Eylül ayında yapılan genel seçimlerde yüzde 4,7 oy oranıyla baraj altında kalmış, ancak 2014 Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde yüzde 7,1 oy ile 7 sandalye kazanmıştı.

2014’de başlayan ve 2015’de rekor düzeye ulaşan mülteci göçünü kullanan AfD, aynı dönemde ülkedeki selefi gruplar üzerinden de oy devşirmeye başladı. DAİŞ başta olmak üzere birçok çeteci örgütün mültecilerin arasına karışarak Avrupa’ya gelmesi ve katliamlar yapması ise AfD’nin bu yıl içinde büyük bir çıkış yapmasını sağladı.

Göç ve İslam karşıtlığına dair söylemlerin merkezi haline gelen AfD, 13 Mart’ta 3 eyalette yapılan seçimlerde oy patlaması yaşadı. Sachsen-Anhalt’da yüzde 24 gibi bir oya ulaşan AfD, ülkenin üçüncü büyük eyaleti Baden-Württemberg’de yüzde 15,1, Rheinland-Pfalz’da ise yüzde 12,6 oy almıştı.

Eylül 2017’de yapılacak genel seçimler öncesinde iktidardaki Hristiyan birlik partileri CDU-CSU’dan ciddi oy kopardığı görülen AfD’nin anketlerdeki oy oranı yüzde 11 ila 14 arasında değişiyor. Başbakan Angela Merkel’in başında olduğu CDU ile kardeş partisi CSU’nun 2013 seçimlerinde yüzde 42 civarında olan oy oranı, son anketlerde yüzde 31-33 civarına gerilemiş durumda.