AB'de 'kader' seçimleri

AB'de 'kader' seçimleri

Avrupa Birliði'nde son dönemlerin iki kritik seçimi yarın yapılıyor. Fransa'da cumhurbaşkanlıðı seçiminin ikinci turunda sosyalist aday Hollande, Sarkozy'nin koltuðuna oturması halinde birlik ve Euro politikasında Merkel'i zorlayacak. Belki de kıtada "tek başlılık" dönemi bitecek. Yunanistan'da ise aslında AB ve Euro krizi seçimi olacak.

1981 yılında François Mitterrand, Élysée Sarayı'nda oturduðu zaman Avrupa'yı büyük bir korku salmıştı. Başta Almanya olmak üzere batılı politikacılar saraya oturan bu sosyalist adamın başlarına bela olacaðını ve yeni doðan birlik ruhuna zarar vereceðini düşünüyordu. Sonuçta korkulan olmadı. 1995'e kadar iktidarda kalan Mitterrand, Avrupa'nın en kritik döneminde, Berlin duvarının yıkıldıðı günlerde, Almanya'yı yalnız bırakmadı.

Mitterrand, dönemin Alman başbakanı Helmut Kohl ile uyumlu çalıştı. Ýki politikacı; biri sosyalist, diðer muhafazakar Hıristiyan demokrat, ortak para ve serbest dolaşım hakkı gibi AB'nin tarihi adımlarına ortak karar verdi. Yıllar sonra, Fransa'da yapılacak yarınki seçim öncesi, Mitterrand'ın adaşı François Hollande'nin muhafazakar Merkel ile böyle biri uyumu saðlayacaðını düşünenlerin sayısı çok az.

Son anketler Nicolas Sarkozy'nin oy oranını yüzde 1,5 arttırarak yüzde 46,5'e çıkardıðını, ancak Hollande'nin hala önde olduðunu gösteriyor. Aşırı saðcı Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen boş oy atacaklarını açıklarken, bir başka saðcı lider François Bayrou ise "Ben şahsen Hollande'ı destekleyeceðim, fakat seçmenlerimi bu konuda zorlayamam" demişti.

BÜTÇE TARTIŞMASI SÝL BAŞTAN OLABÝLÝR!

Bütün hesaplar göz önüne alındıðında yarınki ikinci tur cumhurbaşkanlıðı seçimleri öncesi Élysée Sarayı'nın tekrar kırmızılaşması ihtimali yüksek. Böyle bir durumda en önemli soru yeni Paris iktidarının başta Euro krizi olmak üzere nasıl bir AB politikası izleyeceði merak ediliyor. Hollande, daha şimdiden Brüksel'in bütçe disiplini anlaşmasını yeniden müzakereye açacaðını duyurdu.

Merkel, Ýngiliz başbakanı Cameron'nun sert tepkesine raðmen Sarkozy'nin tam desteðiyle geçtiðimiz yıl bütçe disiplinini, Ýngiltere ve Çek'siz AB'deki diðer üyelerine kabul ettirmeyi başarmıştı. Ancak bu konuda da süreç zorlu işliyor. Örneðin Hollanda'da anlaşma yüzünden hükümet düştü ve erken seçime gitme kararı alındı. Merkel'in Paris'i de kaybetmesi AB'de "tek başlılık" döneminin sonu olabilir.

YUNANÝSTAN'IN 'KADER' SEÇÝMÝ

Aynı şekilde Brüksel'de dengelerin deðişmesine neden olacak, Merkel'in Euro saltanatına son verecek bir başka seçim ise Yunanistan'da yapılıyor. Sadece dışarıdaki gözlemcilere göre deðil, Yunan basınına göre de cunta sonrası ülkenin en önemli seçim yarışı. Aðır "kemer sıkma politikaları" gölgesinde yapılacak yarın seçimler öncesi, gözlerin çevrildiði Yeni Demokrasi Partisi lideri Antonis Samaras, Brüksel'e ilk restini çekti.

Seçimlerin favori lideri muhafazakar Samaras, IMF politikalarına boyun eðmeyeceklerini söyleyerek Brüksel'i "Ya IMF'yi ülkemizden çekersiniz, ya da Euro bölgesinden çıkarız" şeklinde tehdit etti. Samaras'ın popülist yaklaşımı oy oranını yükseltmesi, Evangelos Venizelos liderliðindeki sosyalist PASOK'ın ise ekonomik krizin sorumlusu olarak görüldüðü için büyük oy kaybetmesi bekleniyor.

Avrupalı gözlemcilere göre her iki büyük parti dışında "kemer sıkma politikalarına hayır" sloganıyla bir araya gelen küçük partilerin de büyük sıçrama yapabilir. Bütün olasılıklar göz önüne alındıðında seçimden koalisyon hükümetinin kurulması zor görünüyor. Bu durumun ekonomik krizi derinleştireceði tahmin ediliyor.

Kısacası Fransa'da olduðu gibi kıtanın bir başka ülkesi Yunanistan'da da Merkel'in çizdiði AB ve Euro politikaları bir başka şekilde yarın önemli bir sınav verecek. Paris ve Atina'da olduðu kadar Berlin'de seçim sonuçları merakla bekleniyor.

ANF NEWS AGENCY