1915 Soykırımı için dokümantasyon merkezi kurulması önerisi

Hristiyan Demokrat Parti Milletvekili Robert Halef, İsveç Parlamentosu’na verdiği yazılı önergede, hukümetin 1915 soykırımı için bir dokümantasyon merkezi kurmasını istiyor.

Hristiyan Demokrat Parti Milletvekili Robert Halef, İsveç Parlamentosu’na verdiği yazılı önergede, Hukümeti’in İsveç Parlamentosu’nun 2010 yılında aldığı soykırım kararını yürürlüğe koymasını, 1915 soykırımı için bir dokümantasyon merkezi kurmasını ve 24 Nisan’ı soykırım kurbanlarını anma günü olarak kabul etmesini istiyor.

Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekilleri Yılmaz Kerimo ve Azedeh Rohan Gustafsson da, Türkiye ve Kürdistan’da Hıristiyanlara ait kültür mirasının korunması için İsveç Hükümeti’nin Avrupa Birliği ve Unesco nezdinde girişimde bulunmasını talep ediyorlar.

40 ÜLKE 1915’İ SOYKIRIM OLARAK KABUL ETTİ

1915 yılında 1,5 milyon Hıristiyanının katlediliğini ve katliamın 100. yıldönümü dolayısıyla İsveç’te bir dizi etkinliğin düzenlendiğini hatırlatan Halef, 40 ülkenin 1915 soykırımını kabul ettiğini ve Vatikan’ın 1915’te olanları soykırım olarak adlandırdığına dikkat çekiyor.

Hiç bir ülkenin soykırımını kabul etmesi için Türkiye’ye baskı yapmadığından 1915 soykırımının “Unutulan Soykırımı” olarak adlandırıldığını, soykırım kurbanlarına tazminat ödenmediği gibi Hıristiyan halka ait topraklara devlet ve bölgedeki ağalar tarafından el konulduğunu söylüyor.

Türkiye’nin tüm engelleme çabalarına rağmen günümüzde pek çok ülkenin Osmanlı devletinin son döneminde Türkiye’de Hıristiyan halka sistematik planlı bir soykırım yaptıklarını kabul ettiklerini hatırlatan Halef, soykırıma tanıklık yapanlardan çoğunun yaşamda olmadıklarına dikkat çekiyor.

TÜRKİYE VE ALMANYA ARŞİVLERİNİ AÇMALI

Soykırımını inkar etmeye devam eden Türkiye’nin arşivlerini açmayı kabul etmediği için 1915 soykırımıyla ilgili çok az belge olduğunu, soykırımın dokümantasyonun yapılması ve kanıtların toplanabilmesi için Türkiye ile o zamanki müttefiği Almanya’nın arşivlerindeki belgeleri paylaşmaları gerektiğine vurgu yapıyor.

“Adaletsizlik, hoşgörüsüzlük, ayrımcılık ve baskılara göz yummak ve karşı çıkmamak halklara karşı işlenen suçları meşrulaştırır. Tarihte olanları akıllarımızda tutarak hep birlikte bunların bir daha  tekrarlanmasını engelleyebiliriz” diyen Halef, İsveç Parlamentosu’nun önergesini tartışarak oylamasını istiyor.

24 NİSAN SOYKIRIMI KURBANLARINI ANMA GÜNÜ OLSUN

Halef, Sosyal Demokrat ve Yeşiller’in koalisyonundan oluşan Hükümetten parlamentonun 2010 yılında aldığı soykırım kararını uygulamaya koymasını, 1915 yılında Asuri-Süryani, Ermeni ve Pontus Rumlarına yapılan soykırımla ilgili tüm bilgi ve belgeleri bir araya toplayacak bir dökümantasyon merkezini 30 cin civarında Süryaninin yaşadığı Södertele ilçesinde kurmasını  ve 24 Nisan’ı soykırım kurbanlarını anma günü olarak kabul etmesini talep ediyor.

Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekilleri Yılmaz Kerimo ve Azedeh Rohan Gustafsson da, parlamentoya verdikleri “Güneydoğu Türkiye’de Hıritiyanların kültür mirası” başlıklı önergelerinde Asuri-Süryanilere ait pek çok değerli dini, tarihi binaların yok olma riskiyle karşı karşıya bulunduğunu belrtiyorlar.

Binlerce yıl Güneydoğu’da yaşayan Süryanilerin çok değerli kültür eserleri inşa ettiklerini, ancak 1915 soykırımından önce 2 milyon civarında olan Asuri-Süryanilerin günümüzdeki sayısının 20 binlere düştüğünü hatırlatıyorlar.

KİLİSE VE MANASTIRLARIN RESTORESİ ENGELLENİYOR

Bölgede tamir ve restore edilmesi gereken pek çok kilise ve manstır bulunduğunu, ancak Türk Hükümeti’nin bunları restore girişimlerine güçlük çıkarıdığını söyleyen Kerimo ve Gustafsson, Hıristiyan halka ait arazi ve bazı manastırlara el konulduğune ve başka amaçlar için kullanıldığına da dikkat çekiyorlar.

Asuri-Süryanilere ait kültür miraslarının korunmasının uluslararası toplumun sorumluluğunda olduğu belirtilen önergede, 100 bin Süryaninin yaşadığı İsveç’e de kültürel mirasların korunması için görev düştüğüne vurgu yapılıyor.

İsveç’in sorumluluğunu üstlenerek konuyu Avrupa Birliği ve uluslararası platformlarda gündeme getirmesi, Türk devletinden Hıristiyanlara ait kültür miraslarının korunması ve restore edilmesi için güvence istemesi ve ayrıca Unesco’yu harekete geçirmesi isteniyor.