Önder Apo’nun beş ciltlik Demokratik Uygarlık Manifestosu eserinin üçüncü cildi olan “Özgürlük Sosyolojisi” kitabının yapılan Yunanca çevirisi için Kıbrıs’ın başkenti Lefkoşa’da tanıtım etkinliği düzenlendi.

Kıbrıs Theofilos Kürt Kültür Derneği tarafından Artos House salonunda gerçekleştirilen etkinlik yoğun ilgi gördü.

Kıbrıs Yeşiller Partisi eski Genel Başkanı George Perdikis, Siyasetçi Elena Limbouri-Kozakou ile Önder Apo’nun kitaplarını tercüme eden Uluslararası Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi Üyesi Reimar Heider’in konuşmacı olarak katıldığı tanıtım etkinliğinde, Kıbrıs’ta bulunan birçok siyasi parti temsilcisi, gazeteci, aktivist ve Theofilos Kürt Kültür Derneği’nin üyeleri hazır bulundu.

Etkinliğin yapıldığı salona Önder Apo’nun resimleri ile “Öcalan’a Özgürlük” pankartı asıldı.

İlk konuşmayı yapan George Perdikis, Özgürlük Sosyolojisi kitabından geniş alıntılar yaparak, Önder Apo’nun aslında İmralı sürecinden önce büyük bir düşünür ve filozof olduğunu söyledi. Perdikis, “Öcalan, -en azından benim açımdan- entelektüel ve küresel bir düşünür, insanlığın özgürlüğü için haber getiren bir melektir” ifadelerini kullandı.

Elena Limbouri-Kozakou ise, Önder Apo’nun demokratik modernite paradigmasının bir çok boyutlarını değerlendirerek, “Özgürlük Sosyolojisi kitabı birçokları için anti-devletçi, anti-kapitalist ve anti-baskıcı bir manifesto olarak algılanabilir, Marksizm, anarşizm ve Kürt mücadelesinin deneyimlerinden unsurları birleştirmeye çalışan bir manifesto olarak da algılanabilir ama benim için en önemli olan, okuyucunun bu kitabı okuduktan sonra kapitalizmin yenilmez olduğu inancını yeniden gözden geçireceğidir” dedi.  

Reimar Heider de, Önder Apo’nun hayatı, direnişi, İmralı süreci ve savunmalarının ana temaları gibi birçok konuya değinerek, “Öcalan, mücadeleyi siyasi bir çözüme ulaştırma sorumluluğu hissediyor. Aynı zamanda engin deneyiminden doğru sonuçlar çıkarma ve bulgularını tüm devrimci hareketlerin faydalanabilmesi için dünyayla paylaşma zorunluluğu hissediyor” diye konuştu.

Konuşmaların ardından soru cevap bölümüne geçilen etkinlik, Önder Apo’nun paradigması başta olmak üzere yaptığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na yönelik soruların yöneltilmesi ve cevapların verilmesi ardından sona erdi.